18 Nisan 2011 Pazartesi

Babajim Stüdyoları

Birkaç yıl önce Küçük Ağaç’ın öğrencilerinden Selin ve Serra Kösebay okulumuz için çok özel bir sürpriz hazırladılar. Eski bir noel şarkısı olan O Tannenbaum’u Küçük Ağaç’a uyarladılar. Onların sesinden bu şarkıyı dinlemek bizi çok duygulandırdı. Okulumuzdan mezun olurken şarkının notalarını ve sözlerini bir de fotoğrafları eşliğinde çerçeveleterek bize hediye ettiler. Bu hediyelerini giriş katında görmüşsünüzdür. Hatta Selin ve Serra’ya da okulumuzda denk gelip tanışmış olma ihtimaliniz yüksek. Bizi sık sık ziyaret eden, Küçük Ağaç’tan hiç kopmayan öğrencilerimizdendir onlar.

Aradan yıllar geçti. Biz her ofise girişimizde Selin ve Serra’nın hediyelerinin önünden geçtik. Ama bir gün gelip de bu şarkıyı kayda alacağımız hiç aklımıza gelmedi. Ta ki bu senenin başında bir velimizden hoş bir teklif alana kadar… Zürafalar sınıfından Emek Verda Coşar’ın babası Ali Bey bizi arayarak Babajim Stüdyoları’nı ziyaret edebileceğimizi iletti. Bize orada gerçekleştirebileceğimiz bir projeden bahsetti. Ziyaretimizin detaylarını netleştirmemiz biraz zaman aldı. Ve bu zaman içerisinde bizim de aklımıza farklı bir proje geldi. Öğrencilerimizle Babajim’i ziyaret ederken Küçük Ağaç şarkısını da kaydedebileceğimizi düşündük. Stüdyodan da olumlu yanıt gelince yoğun bir çalışma başladı okulda.

Öncelikle okulumuzun şarkısını kimlerin seslendireceğine karar vermemiz gerekti. Böyle özel bir şarkı için eski öğrencilerimizden de destek almak bize hoş bir fikir gibi göründü ve hemen Selin ile Serra’yı, ardından da Lukas Bora Aydınoğlu’nu aradık. Herbiri seve seve destek vereceklerini söyleyerek okulumuza geldiler ve müzik öğretmenimiz Aylin Hanım eşliğinde çalıştılar. Bu esnada biz de Babajim’den Melis Tarhun’la günü ve programı netleştirdik.


Ve sonunda ziyaret günümüz geldi çattı. Sabah erkenden Beyoğlu’na, Babajim Stüdyoları’na doğru yola çıktık. Büyük bir ilgi ve sıcaklıkla karşılandık Babajim’de. Önce stüdyoyu dolaştık. Melis Hanım öğrencilerimizin sorularını yanıtladı. Nasıl çalıştıklarını, müzikleri nasıl kaydettiklerini, cd’lerin nasıl hazırlandığını anlattı. Çocukların en ilgisini çekense duvarlardı… Ses geçirmeyen, yalıtımlı duvarlar… Stüdyodaki seslerin nasıl dışarı çıkmadığı, dışarıdaki seslerin nasıl içeri girmediği üzerine pek çok sorular sordular. Dinlenme odasındaki duvarlarla stüdyodaki duvarları inceleyerek karşılaştırdılar. Yoğun bir araştırma yaptılar duvarlar üzerinde.



Sıra Küçük Ağaç şarkısının kaydına geldiğinde Selin, Serra ve Lukas’a halen okulumuz öğrencilerinden olan Dora ve Nida da katıldı. Stüdyo engineer’larından Reuben De Lautour’un piyanoda çaldığı şarkıya öğrencilerimiz mükemmel bir şekilde eşlik ettiler. Seslerinin kaydı alındı. Hatta ziyaretleri videoya çekildi. Ses kaydının miksi, görüntülerin de kurgusu gerçekleştirildikten sonra birer kopyaları bize ulaştırılacak. Ve bundan böyle web sitemizde Küçük Ağaç şarkısı çalacak.


Bugünkü ziyaretimiz hem öğrencilerimiz hem de bizler için çok keyifli geçti. Bir stüdyoyu ziyaret ettik. Orada şarkımızı seslendirdik, ardından kayıt odasında dinledik. Babajim ekibinin sıcak ilgisi eşliğinde, bizler için çok farklı bir mekanı keşfettik ve çok güzel bir gün geçirdik. Babajim’e çok teşekkür ediyoruz.



“Küçük Ağaç, yeşil ağaç, hiç solmayan rengin var.
Karlar yağar, kışlar geçer. Bahar olur, kuşlar öter.
Küçük Ağaç, yeşil ağaç, hiç solmayan rengin var.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder