Cam Ocağı Vakfı'nda ilk izlediğimiz çalışma camdan penguen yapımıydı. Önce kırmızı cam çubuğun kor haline geldiğini ve akışkanlık kazandığını gördük. Bizim için pengueni yapan cam ustası elindeki çubuğu sürekli çevirerek camı istediği forma soktu. Gövdeyi ortaya çıkardı. Ardından gövdeye ayaklar, kuyruk ve kanatlar ekledi. Son olarak da penguenin kafasını oluşturarak çalışmasını sonlandırdı.
Cam Ocağı Vakfı içerisindeki gezimizi sona erdiğinde öğle yemeği saati gelmiş, karnımız iyiden iyiye acıkmıştı. Riva yolu üzerinde, dere kenarında, yeşillikler içinde bir tesiste öğle yemeği molası verdik. Sabah okulda hazırlanmış olan sandviçlerimizi yedik, ayranlarımızı içtik. Bir süre dinlendikten sonra tekrar yola çıktık.
Dönüş yolu üzerinde bir yere daha uğradık. Kediler sınıfından Eren Deniz Volkan'ın babası Cenk Bey'in yönlendirmesiyle tarihi Beykoz On Çeşmeleri (İshak Ağa Çeşmesi'ni) görmek üzere Beykoz'a gittik. Adını sürekli suların aktığı on lülesinden alan bu büyük çeşme hakkında bilgi aldıktan sonra okula dönmek üzere servislerimize bindik.
Cam Ocağı Vakfı gezimiz her açıdan çok keyifli geçti. Bizler başta yolun uzunluğunun çocukları yorup yormayacağı konusunda merak içerisindeydik. Boşuna endişelenmişiz. Yol boyu yemyeşil kırları, ormanları seyrettiler, karşılarına çıkan hayvanları birbirlerine gösterdiler. Yetmiş kilometrenin sonunda Vakıf'a ulaştıklarında enerjilerinden hiçbir şey kaybetmemişlerdi. Cam atölyelerinde keyifle dolaştılar, farklı üretim tekniklerini büyük bir dikkatle izlediler. Her bir öğrencimize göstermiş oldukları performanstan dolayı ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.