20 Aralık 2013 Cuma

Yeniden Fenerbahçe Müzesi'nde

Tam bir yıl önce, öğrencilerimizden Alaz Neyişci'nin annesi Şafak Hanım'ın davetlisi olarak Fenerbahçe Müzesi'ni gezmek üzere Şükrü Saraçoğlu Stadyumu'na gitmiştik. Hepimiz adına çok keyifli bir geziydi. Ülkemizin en köklü ve en eski takımlarından biri olan Fenerbahçe'nin tarihini öğrenmiş, aynı zamanda da Türk spor tarihi hakkında pek çok bilgi edinmiştik.

Şafak Hanım aynı daveti bu yıl da yinelediğinde büyük bir zevkle kabul ettik. Okulumuzun yanı başındaki o kocaman yapıya gidecek olma fikri bile öğrencilerimizi heyecanlandırmaya yetmişti. Üstelik bu yılki ziyaretimiz biraz daha kapsamlı planlanmıştı. Müzenin ve stadyumun yanı sıra göreceğimiz farklı yerler de olacaktı. Sonunda gezi günü geldi ve hep birlikte Şükrü Saraçoğlu Stadı'na doğru yola çıktık.

Stada vardığımızda ilk olarak Fenerbahçe TV stüdyosunu ziyaret ettik. Ekranlardan tanıdığımız bu stüdyoda bir süre vakit geçirdik. Kameralardan yansıyan görüntümüzü izledik.

DSCF7042
 
DSCF7059
 
Fenerbahçe TV'nin ardından Fenerbahçe Radyo'ya geçtik. Burada çocuklara sabahları arabada giderken anne ve babalarının dinledikleri müziklerin ya da haberlerin böyle stüdyolardan yayınlandığı anlatıldı. Radyoda yayınlanmak üzere istek şarkıları olup olmadığı sorulduğunda Kelebekler sınıfı öğrencileri Küçük Ağaç şarkısını istediler. Ne yazık ki okulumuzun şarkısı Fenerbahçe Radyo arşivinden yokmuş. Biz de Fenerbahçe Marşı'nı dinledik.

DSCF7072
 
DSCF7086
 
Müze ziyaretine geçmeden önce Şafak Hanım'ın işyeri olan Fenerbahçe Dergisi'ne uğradık. Ardından müze gezimiz başladı. Bize bu yıl da geçen yıl olduğu gibi Müze Müdürü Alp Bacıoğlu eşlik etti. Kulübün kuruluşu mumya heykellerle canlandırılmıştı. Farklı spor dallarında kazanılmış madalya ve kupalar, geçmişten bu güne takımların kullanmış olduğu formalar, çeşitli belgeler, fotoğraflar, flamalar sergilenmişti müzede. Fenerbahçe'nin kuruluşunun 100. yıl dönümünde Everest Dağı'nın tepesine dikilen bayrak da sergilenenler arasındaydı.

DSCF7106
 
DSCF7128
 
DSCF7130
 
Gezimizin sonunda stadyumu gördük. Tribünlere oturup çevremizi gözlemledik. Stadyum bomboştu. Etrafımız binlerce koltukla çevriliydi. Aşağıda, çim alanda ise yapay güneş ışığı veriliyordu çimenlere. Stadyumun kocamanlığı etkiledi hepimizi. Bu arada herhalde bir maç beklentisi varmış ki çocuklarda çok geçmeden Doğa Meleş'ten şu soru geldi; "Maççılar ne zaman çıkacak?"

DSCF7152