22 Mart 2013 Cuma

Hikaye, Atölye, Oyun ve Bahçe

Geçtiğimiz birkaç hafta aile katılımı etkinlikleri açısından oldukça renkli ve keyifliydi. Pek çok velimiz okulumuzu ziyaret ederek çocuklarla birlikte birbirinden güzel çalışmalar gerçekleştirdiler. Hikaye, sanat etkinlikleri, oyunlar, bahçe etkinlikleri ve daha fazlası... Açıkçası aile katılımı gerçekleştiren tüm velilerimiz planladıkları çalışmalar ve sınıf içerisinde gösterdikleri performansla hepimizi çok etkilediler.

İlk ziyaretçimiz Kediler sınıfından Doğa Sarıoğlu'nun babası Kerem Bey'di. "Kimsenin Görmediği Kocaman Dişli Büyük Canavar" isimli bir hikaye anlattı çocuklara. İşin en güzel ve de özel yanı, bu hikayeyi Kerem Bey'in kendisinin yazmış olmasıydı. İşin içinde bir canavar ve bu canavarı merak eden bir çocuk olunca çocuklar hemen hikayeye kilitleniverdiler.

 
 
Doğa'nın babasının ardından annesi Serra Hanım da misafirimiz oldu. Getirdiği rengarenk kağıtlarla çok güzel bir sanat etkinliği gerçekleşti. Serra Hanım'ın yönlendirmesiyle çocuklar, şeritler halinde kesilmiş kağıtları ve yanı sıra kurdeleleri kartonlara yapıştırdılar. Ardından bu renk cümbüşünün üstüne çiçek şekilli figürler yapıştırdılar. Ortaya çıkan bu güzel çalışmalar daha sonrasında Dünya Kadınlar Günü'nü kutlamak amacıyla annelere gönderildi.



Diğer bir atölye çalışmasını ise Kelebekler sınıfından Alara Işık'ın annesi Yeşim Hanım gerçekleştirdi. Atık materyaller kullanarak planladığı etkinlikte birer tuvalet kağıdı rulosu, birer de kağıt havlu rulosu kullanarak çocuklarla çekiçler yaptı. Daha sonra boyanan bu çekiçler o gün çocukların en keyifle oynadıkları oyuncakları oldular.

DSCF1833 
 
Kediler sınıfından Ada Defne Aydınoğlu'nun annesi Işık Hanım da aile katılımı gerçekleştiren velilerimiz arasındaydı. Okuldaki yoğun temposuna bir süreliğine ara veren Işık Hanım bu defa gözlem için değil, oyun oynamak için sınıfa girdi. Çocuklara Kabakçı Başı oyununu öğreten Işık Hanım daha sonra onları iki gruba ayırdı ve "Kabakçı başı kabakçı başı, kabakların taze mi?" diye sorarak oyunu başlattı. Bilenler bilirler, çok eğlenceli bir oyundur Kabakçı Başı. Işık Hanım'ın aile katılımıyla birlikte Kediler ve Zürafalar da bu eğlenceyi yaşamış oldular, keyifli zaman geçirdiler.

DSCF2626
 
 
Bir sonraki misafirlerimiz Kediler sınıfından Güney Koç'un annesi İrem Hanım ve anneannesi Beril Hanım oldu. Üstelik de önceki tüm katılımlardan farklı olarak uzun soluklu bir çalışmanın ilkini gerçekleştirdiler. Önümüzdeki günlerde de okulumuzda ağırlayacağımız İrem Hanım ve Beril Hanım, çocuklarla birlikte anneler günü için bir sürpriz hazırlıyorlar. Sürprizin ne olduğunu görmeniz için biraz beklemeniz, bizim de epeyce çalışmamız gerekecek. Ama o güne kadar işte size ufak bir ipucu...



Son aile katılımımızı ise yine Kediler sınıfından Ali Efe Bostan'ın annesi Oya Hanım gerçekleştirdi. Bu sabah güneşli bir güne başlamanın keyfini yaşarken, Oya Hanım'ı karşımızda rengarenk çuha çiçekleriyle görünce sabah enerjimiz bir kat daha arttı. Hemen çocuklarla birlikte bahçeye çıktık. Birer saksı seçtik, birer de çiçek. Sırayla çiçekleri ektik. Toprakla besledik. Can sularını verdik. Böylece okulumuzun bahçesinde Kediler sınıfına ait cıvıl cıvıl bir köşe oluşuverdi.

DSCF3042
 

 
Hikaye, atölye, oyun, bahçe derken birbirinden güzel etkinliklere katılmış oldu çocuklar. Bu kadar güzel çalışmaları planlayan ve vakit ayırarak okulumuza gelip çocuklarla zaman geçiren tüm anne ve babalarımıza teşekkür ediyoruz. Henüz bizi ziyaret etmemiş olan velilerimizi de önümüzdeki günlerde Küçük Ağaç'a bekliyoruz.

19 Mart 2013 Salı

İlk Pijama Partimiz

Uzunca bir süredir beş ve altı yaş grubu öğrencilerimizle bir pijama partisi yapmayı planlıyorduk. Hatta işin içine bir de hikaye katıp olayı daha da keyifli bir hale getirmeyi düşünüyorduk. "Hangi cuma... Hangi hikaye..." derken karşımıza Peter Pan çıkıverdi. Kütüphane saatinde okumaya başladığımız Peter Pan bir gece vakti Wendy, John ve Michael'ın odasından içeri girip onları pijamalarını bile çıkarmadan Yitik Ülke'ye götürmeye ikna edince "Tamam!" dedik. "Pijama partimizin kitabı belirlenmiştir. Partiyi vermenin zamanı da gelmiştir."
 
İki hafta boyunca çocuklara "Peter Pan ve Wendy"yi anlattık. En heyecanlı bölümlerini birlikte okuduk. Çocuklar iyiden iyiye konunun içine girdiler. Karakterleri tanıdılar. Hele de kitabın sonunda pijama partisi vereceğimizi öğrenince iyice heyecanlandılar.
Partiden iki gün önce bir çekiliş yaptık. "Madem parti organizasyonu Peter Pan'la başladı, o halde partide Peter Pan da olmalı" deyip önce Peter Pan'ımızı belirledik. Bu görevi Eren Deniz üstlendi. Ardından Kaptan Kanca için çekiliş yaptık. O da Poyraz Vilho oldu. Son olarak da Tinker Bell için kura çektik. Peri rolünü de Rüzgar üstlendi. Diğerleri mi? İsteyenler hayvan kostümleri giyip yitik çocuklardan biri oldular, isteyenler de pijama ya da geceliklerini giyip Peter Pan'ın macerasına katıldılar.

Okul sonrası bütün öğrenciler evlerine gittiklerinde yemekhaneye çıkıp sıcacık çorbamızı içtik. Karnımızı bir güzel doyurduktan sonra da üst kattaki oyun salonumuza geçip Peter Pan'ın macerasının sonunu dinledik.

 
DSCF2810 DSCF2797
 
 
Planladığımız gibi Peter Pan, Kaptan Kanca ve Tinker Bell de bizimle beraberdiler ve partimizi renklendirdiler.

DSCF2780
 

 
Hikayemiz sona erdiğinde partinin hareketli kısmı başladı. Çocuklar doya doya ve hiç durmamacasına dans ettiler. Arada verdikleri birkaç su molası dışında enerjilerinden hiçbir şey kaybetmeden partinin sonuna kadar oyunlar oynadılar, hopladılar, zıpladılar.



Bu, bizim ilk pijama partimizdi ve çok eğlenceliydi. Hava karardıktan ve tüm öğrenciler evlerine gittikten sonra okulun kendilerine kalmış olması fikri çocukların çok hoşuna gitti. Keyifleri ve heyecanları parti boyunca yüzlerinden okundu. Bizler de o kadar çok eğlendik ki bir sonraki partinin zamanını ve hatta kahramanını belirledik bile.

Kim mi?

Sürpriz! :)

Suluboya ve Tuz Tekniği (19 Mart 2013)

Bu hafta resim tekniklerinden en eğlencelisini suluboyayı öğrendik. Kâğıdımızı çok ıslattık ki su üzerinde kayabilsin! Akan boyalarla harika desenler çıkardık. Soyut çalışmamızda hangi rengin nereye gideceği belli değil. Resimden bile kaçabilirler.

Kâğıdımıza boya sürdükten sonra biraz tuz dökerek hafif bir doku elde ettik. Aynı zamanda tuz gören yer açıldı farklı bir desen çıktı ortaya.

Ama her şeyden önce bir suluboya videosu izledik. İşte:

http://www.anadolusanat.com/sanat/index.php?option=com_content&view=article&id=80:suluboya-video-dersleri&catid=60:dis-baglantilar