30 Ekim 2012 Salı

Cumhuriyet Bayramı Yürüyüşü'nde Küçük Ağaç'ın Çocukları


Bayram tatili öncesi, okul çıkış saatinde velilerimizle bayramlaşıp tatil programları hakkında sohbet ederken söz döndü dolaştı ve 29 Ekim'de Bağdat Caddesi'nde gerçekleştirilecek kutlama yürüyüşüne geldi. Hepimizde yürüyüşe katılma isteği ve heyecanı vardı. Neden hep birlikte, Küçük Ağaç olarak yürümeyelim diye bir fikir attık ortaya. Aynı gün, vakit kaybetmeden eski, yeni tüm velilerimizle haberleştik. Bayram günü saat 18:30'da Suadiye'de belirli bir noktada buluşmak üzere plan yaptık. Öyle hoşumuza gitti ki bu plan bir de çocukların taşıması için "Ata'nın Çocukları" yazılı dövizler bastırdık.

Bu yürüyüşe katılan herkes gibi biz de değerlerimize sahip çıktığımızı göstermek istiyorduk. Hissetmeye ihtiyaç duyduğumuz birlik duygusunu çocuklarımıza da tattırmayı arzu ediyorduk. Biz bir araya gelip Küçük Ağaç grubunu oluşturacak, yürüyüşte diğer gruplarla birleşip bir bütünün parçası olduğumuzu hissedecektik. Ata'nın çocukları olarak Cumhuriyet'imizin 89.yılını hep birlikte kutlayacaktık.


Sonunda bayram günü geldi çattı. Yürüyüş saatine doğru gördük ki bizim bu arzularımızı paylaşan on binlerce insan da Bağdat Caddesi'ne akın etmiş. Buluşma noktamıza saatinde varmak pek çoğumuz için mümkün olmadı. Pek çok velimizle haberleştik ya da yolda karşılaştık. Fakat daha sonra telefonlar kilitlendi. Kalabalık içerisinde birbirimizi kaybettik. Her şeye rağmen gecikmeli de olsa karar verdiğimiz noktada buluştuk.


Çocuklarımız ellerinde bayraklarıyla gelmişlerdi. Hepsi çok keyifli ve heyecanlıydılar.


Hiç beklemeden on binlere katıldık ve biz de başladık yürümeye. Onuncu yıl marşını söyledik, sloganlar attık, alkışladık.


Eski ve yeni öğrencilerimizle bir aradaydık. Yanımıza ulaşamayanlar da o bütünün içinde bir yerlerde bizimle birlikteydiler. Aynen arzu ettiğimiz gibi, Ata'nın Çocukları olarak hep birlikte kutladık 29 Ekim'i.

Bob? Bob bir zebra mı? Bob bir maymun mu? (30 Ekim 2012)


“Bob? Bob le zèbre? Bob le singe?” adlı Fransızca resimli öykü kitabını okumadan, resimlerine bakarak yeniden yazdık. Kitabın ne yazık ki Türkçesi yok. Ancak özetle bir filin kimlik sorunlarına değiniyor. Resimleri çok güzel olan bu hikâyeyi yeniden yazdıktan sonra parmak boyaları ile kendi resmimizi yaptık.

“Bob ? Bob le zèbre ? Bob le singe ?”, Myriam Picard, Resimleyen: Jérôme Peyrat, Les Editions du Ricochet, 2008