18 Aralık 2010 Cumartesi

Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası

Kuru yemişler, meyveler, pestiller... Cuma günü öğle saati Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası'nı kutlamak için yemekhanede, rengarenk soframızın başında toplandık. Çocuklar, başlarına taktıkları resimli bantlarla farklı birer meyve ya da sebzeyi temsil ediyorlardı. Önce kutlama için şiir hazırlayan öğrencileri dinledik. Ardından çocuklarımızın evlerinden getirerek arkadaşlarıyla paylaştıkları meyvelerin ve kuru yemişlerin tadına baktık. Hep birlikte kendimize küçük, keyifli bir ziyafet çektik.

17 Aralık 2010 Cuma

PTT Müzesi

Bu hafta Zürafalar ve Kediler sınıflarının konusu İletişim ve Haberleşme idi. Geçtiğimiz yıllarda bu konuyu işlerken çocuklarımız birer mektup hazırlarlardı. Daha sonra hep birlikte Kızıltoprak Postanesi'ne gider, tüm mektupları postalardık. Bu sene de aynı çalışmayı yaptık. Fakat bu defa farklı bir postaneden gönderdik mektuplarımızı; Sirkeci Büyük Postane'den.

Çok güzel bir geziye dönüştü bu seneki postane ziyaretimiz, çünkü mektuplarımızı göndermekle kalmadık, aynı zamanda PTT Müzesi'ni de gezdik. İnşaatı 1909'da tamamlanan bu tarihi binada dolaşırken bize eşlik eden müze yetkilisinden Türk iletişim tarihine dair pek çok bilgi aldık. Osmanlı'dan günümüze postacı kıyafetlerini, posta kutularını, pul ve zarfları gördük. Kadranlı, zemberekli, manyetolu masa ve duvar telefonlarını, 600 hatlı telefon santralini gördük. Eski dönemlerde santrallerin nasıl çalıştığını, operatörün arayan kişiyi istediği numaraya nasıl bağladığını izledik. Eski telgrafları ve yazı makinalarını, deve ve at sırtı posta çantalarını, postada kullanılan terazileri inceledik. Tepeden Büyük Postane'yi gören bir müze camından postanenin işleyişini seyrettik. Son olarak da telgraf memuru Manastır'lı Hamdi Bey'in odasını gezdik ve odada bulunan telgraf cihazlarını gördük. 

Müzeyi ziyaretimiz sona erdiğinde Büyük Postane'ye geçtik. Önce zarflarımıza pullarımızı yapıştırdık. Ardından sırayla mektuplarımızı postane yetkilisine teslim ettik. İletişim ve Haberleşme konusunu dolu dolu ele aldığımız bir haftayı geride bırakıyoruz. Sizden ricamız önümüzdeki günlerde gözünüzün posta kutunuzda olması. Birkaç gün içerisinde postadan size sürpriz bir zarf çıkabilir.




15 Aralık 2010 Çarşamba

Küçük Balerinler

Salı günleri saat on bir sularında küçük balerinler uçuşur merdivenlerden yukarı doğru. Pembeli beyazlı mayoları, tül etekleri içerisinde kıpır kıpır bekleşirler üst katta. Ders saatleri geldiğinde, çocuksu bir ciddiyetle yerlerine geçer, pozisyonlarını alır ve çalışmalarına başlarlar.

Önceki senelerin aksine bu yıl kız kızalar bale saatinde. Anlaşılan matadorların ve Rus delikanlıların farklı meşguliyetleri var. Fakat bu balerinlerin keyfini hiç de bozmamış. Aynı istekle, aynı keyifle çalışıyorlar her hafta. Sesi ayırt etmeyi, bedenlerini kontrol etmeyi, beraber hareket etmeyi ve müziğin ritmine uymayı öğreniyorlar. Balenin gerektirdiği disiplinle temel ısınma hareketlerini ve egzersizlerini yapıyor, aralarda kendi emprovize figürleriyle serbest dans ediyorlar.

Bale çalışmaları sırasında çok özel bir eğitimci eşlik ediyor kızlarımıza; Gina Hanım. Balenin gerektirdiği disiplini çocuklarımızın yaşlarına uygun düzeyde vererek çok özel koreografiler yaratıyor her yıl. Bu yılın sene sonu gösterisi için çalışmalar başladı bile. Koreografi hazır, kızlarımız her hafta danslarına çalışıyorlar. Sizleri çok güzel bir sürpriz, kıpır kıpır bir dans bekliyor haziran ayında.