2 Mayıs 2012 Çarşamba

Gündem Yoğun Olunca...


Nisan ayı çok yoğun geçti. Seminer, ekolojik pazar, 23 Nisan kutlaması, tiyatro, sunumlar... Gündem bu kadar yoğun olunca çocukların etkinliklerine değinmek bir türlü mümkün olmadı. Oysa ki çok keyifli günler yaşadık Küçük Ağaç'ta.

Örneğin Kelebekler pipetleri kullanarak çok güzel eserler ortaya çıkardılar. Bir gün kolyeler yapıp boyunlarına taktılar. Başka bir gün pipet adamlar tasarladılar.



Zürafalar mucitliğe soyundu. Önce birer fikir attı hepsi ortaya. Ardından bu fikirlerini kağıda döktüler. Tasarımlarını yaptılar. Son olarak da malzemelerinin başına geçip ürettiler. Birbirinden ilginç fikirleri birer icada dönüştü.


Sanat atölyesinde konu "geri dönüşüm"dü. Çocuklar önce geri dönüşüm hakkında bilgi aldılar. Sembollerini tanıdılar. Ardından eski gazeteleri kullanarak çalışmalarına başladılar.


İlerleyen günlerde rengarenk çiçekler tanındı, farklı ülkeler gezildi. Ve son olarak Küçük Ağaç'a adını veren kitabın kahramanlarıyla tanışıldı. Nisan ayının son haftasında Zürafalar ve Kediler Kızılderili oldular. Kendilerine tüylü bantlar hazırlayıp yüzlerini boyadılar. Ortaya yerleştirdikleri temsili ateşin etrafında Kızılderili dansı yaptılar, onlar gibi bağırdılar.



Nisan ayında mutfak etkinlikleri de devam etti. Limonatalar, havuçlu kekler, kurabiyeler derken ayın son etkinliğini Zebralar gerçekleştirdi. Lezzetli bir salata hazırladılar hep birlikte.


Küçük Ağaç kütüphanesine Nisan ayında da kitaplar geldi. Zürafalar sınıfından Sarp kendi kitaplarından bazılarını kütüphanemize bağışladı. Zebralar sınfından Ege ise yeni kitaplar hediye etti. 



Nisan ayının sonlarına doğru iki de doğum günü kutladık. Bunlardan ilki Kelebekler sınıfından Defne Şekercioğlu'nun doğum günüydü. Diğeri ise Kediler sınıfından Rafael Can Kızılırmak'ındı. Her ikisi de yeni yaşlarına yanlarında okul arkadaşlarıyla girdiler.



Böylece nisan ayını geride bıraktık. Belki gündemimiz biraz yoğundu ama çok özel etkinlikler gerçekleştirdik hep birlikte. Nisan ayından bize kalan, önemli ve değerli bilgi paylaşımları ve keyifli sohbetler oldu. Umuyoruz ki tüm bu organizasyonların olumlu dönüşlerini ilerleyen günlerde hep birlikte görürüz.

1 Mayıs 2012 Salı

Ekolojik Pazarın Ardından


Üzerinde hassasiyetle durduğumuz, çok önem verdiğimiz, eğitim anlayışımıza ve felsefemize dair pek çok değerimizi yansıtan apayrı bir organizasyondur Küçük Ağaç Ekolojik Pazarı. Her yıl büyük bir heyecanla ve titizlikle hazırlanırız. Öğrencilerimizle, velilerimizle paylaşacağımız en özel günlerden biri olarak görür, gelenekselleşmesi için büyük çaba harcarız. Ve ne mutlu bize ki, her yıl keyif içinde, dolu dolu, bir önceki yılın üzerine yeni bir şeyler ekleyerek geçer.

Bu yıl üçüncü kez kurduk ekolojik pazarımızı. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'ndan dolayı kapanan yollara rağmen pek çok dostumuz Küçük Ağaç'a ulaşmayı başardı ve bu özel organizasyonda bizi yalnız bırakmadı. Bu dostlarımızdan biri de bizlerle bilgi birikimini paylaşması için davet ettiğimiz Yağmur Böreği'nin kurucusu Ayfer Yavi'ydi. Mevsiminde Sebze ve Meyve Tüketimi konulu bir söyleşi gerçekleştirdi misafirlerimizle. 




Ayfer Yavi, büyük şirketlerin verimliliği arttırmak adına uyguladığı mono kültüre dayalı modern tarım sisteminin sakıncaları hakkında bilgi vererek başladı konuşmasına. Mevsiminde sebze ve meyve tüketmenin önemi üzerinde durdu. Seralarda, yapay şartlarda, kimyasallar kullanılarak üretilen ürünler yerine, doğa dostu tarım yapan çiftliklerden, güneşte olgunlaşmış, doğal ürünlerin temin edilmesi gerektiğini söyledi. Daha sonra çikolata, gofret, cips gibi gıdaların çocuklara zararları konusuna değindi. Mısır şurubu, soya, yapay tatlandırıcılar ve GDO'lu maddelerle üretilmiş ürünlerden uzak durmak gerektiğini hatırlatarak çocuklara kuru yemiş, pekmez, meyve gibi gıdaların verilebileceğini önerisinde bulundu. Herkesin farklı yerlerdeki sağlıklı ürünlere ulaşabileceğini, sadece biraz çaba göstermeleri gerektiğini söyledi.


Gel Oyna'nın kurucusu Şule Şenol da misafirlerimiz arasındaydı. O da kısa bir sunum gerçekleştirerek ahşap oyuncakların önemi hakkında bilgi verdi. Doğal ve çevre dostu malzemelerle üretilen bu oyuncaklar sayesinde çocukların ahşabın değişimini gözlemleyebildiklerini anlattı. Hatta belli bir yaşın üstündeki çocukların küçük aletleri kullanarak kendi oyuncaklarını yapabildiklerini, böylesinin onlar için daha değerli olduğunu söyledi.

Söyleşiler devam ederken ekolojik pazarda satışlar başlamıştı bile. Çocuklar, evde hazırladıkları listelerini ve yanlarında getirdikleri cüzdanlarını yanlarına alarak öğretmenleriyle birlikte pazarı dolaştılar.




Tek tek ürünleri incelediler. Listeleri doğrultusunda alışverişlerini yaptılar.


Sebze ve meyvelerini tarttırıp parasını da kendileri ödediler.


Ardından anne ve babaları da katıldı onlara. Pazar bir anda canlandı. Herkes ekolojik ürünlerin sergilendiği tezgahlardan gönül rahatlığıyla alışverişlerini yaptı. 


Pazarın en keyifli yanlarından biri de eski dostlarla, mezun öğrencilerimizle yeniden bir araya gelmekti. İlköğretime uğurladığımız eski öğrencilerimizi kocaman çocuklar olarak karşımızda görmek bambaşka bir keyifti.


Ekolojik Pazar esnasında Yaşam Hakkına Saygı Derneği de bizlerleydi. Dernek Başkanı Özgün Öztürk, sokaktaki kediler için kedi evleri hazırlayan öğrencilerimize Can Dostu Sertifikalarını dağıttı. 


Ardından bu evler üzerine çizilen resimlerden alınan baskıların yer aldığı sergi gezildi. Arzu edenler apartmanlarının bahçesine yerleştirmek üzere rengarenk kedi evlerinden aldılar.



Sadece tezgahlardaki sebze ve meyvelerden ibaret değildi Küçük Ağaç Ekolojik Pazarı. Sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim adına önemli bilgi paylaşımlarının gerçekleştirildiği, pek çok öğrencimizin ilk alışveriş deneyimlerini yaşadığı farklı, özel bir organizasyondu. Eski dostların bir araya geldiği, yeni dostlukların pekiştirildiği keyifli bir buluşmaydı. Çocukların, sergiledikleri eserleriyle hayvan sevgisini pekiştirdikleri rengarenk bir cümbüştü. Çok güzel bir gündü.