30 Ekim 2010 Cumartesi

Turşular kuruldu!

Geçen perşembe günü hep birlikte mutfaktaydık. En eski yemek saklama yöntemlerinden birinin turşu kurmak olduğunu öğrendik. Eskiden derin dondurucuların olmadığı dönemlerde ya da kış aylarında taze sebze ve meyve bulmanın zor olduğu bölgelerde, yaz sebzelerini saklamanın yollarından birinin turşu kurmak olduğunu anlattı öğretmenlerimiz. Ardından çocuklar evlerinden getirdikleri kavanozlara, yine kendi getirdikleri sebzelerle turşularını kurdular.

Önce bir avuç nohut koydular kavanozlarına.


Ardından birkaç diş sarımsak...


Ve domatesler, salatalıklar, biberler, havuçlar...


Suyunu da ekleyince tamamlandı işleri.


On beş, yirmi güne yenilmek üzere her çocuğun kendi hazırladığı bir kavanoz turşusu var.

27 Ekim 2010 Çarşamba

Çamurlu Eller

Bu yıl Küçük Ağaç öğrencilerinin minik elleri toprakla buluşuyor. Tüm çocuklarımız mutlaka çamura dokunuyor, çamurla oynuyorlar. Ve bundan büyük keyif alıyorlar.

Onların çamuru şekillendirerek geçirdikleri süre, dokunsal algılarının ve görsel-uzamsal zekalarının gelişimine önemli katkı sağlıyor. Üç boyutluluğu keşfediyorlar. Yaratıcılıkları gelişiyor. Hayal ettiklerini somut hale dönüştürmeyi öğreniyorlar.

Ve artık atölyemizde sürekli yenilenen bir seramik sergimiz var. Kimi zaman tombik arılar görüyoruz raflarda, kimi zaman kaplumbağalar. Nuh'un gemisi irili ufaklı bir filo halinde ziyaretimize geliyor. Ya da Sünger Bob arkadaşlarıyla atölyemizde buluşuyor. Küçük Ağaç'ta çamurlu minik eller harikalar yaratıyor.



25 Ekim 2010 Pazartesi

Geleneksel Küçük Ağaç Ekolojik Pazarı

Bu yıl güneşli ve ılık bir günde kurduk ekolojik pazarımızı. Ürünler tezgahlara yerleştirilirken misafirlerimiz de yavaş yavaş gelmeye başladılar Küçük Ağaç'a. Çocuklarımızı öğretmenleriyle birlikte sınıflarına gönderip üst katta, çok amaçlı salonda toplandık. Zürafalar sınıfından Kuzgun'un annesi Raife Polat'ın paylaşımlarıyla oldukça geniş kapsamlı bir sohbet gerçekleştirdik.

Küçük Ağaç Ekolojik Pazarı'nın ana hedefi olan çocuklarımızda alışveriş bilincini geliştirmek ve onları bilinçli tüketiciler haline getirmek üzerine konuştuk. Raife Hanım'dan Slow Food Türkiye Yağmur Böreği'nin neler yaptığı ve Tohumdan Sofraya Mevsiminde Sebze Meyve Tüketimi programının hedefleri konusunda bilgiler aldık. GDO'lu gıdalar hakkında konuştuk. Bilinçli tüketiciler olarak bize düşen sorumluluklardan bahsettik. Yine dolu dolu ve aydınlatıcı bir bilgi paylaşımı gerçekleştirdik.

Bizler yukarıdayken çocuklarımız da bahçede alışverişteydiler. Geçtiğimiz hafta içerisinde el, ayak ve parmak baskılarıyla süsledikleri bez torbalarını omuzlarına taktılar. Evde hazırlamış oldukları alışveriş listelerini çıkardılar. Ailelerinin kendilerine vermiş olduğu sembolik bütçeleri doğrultusunda ve öğretmenlerinin yardımıyla alışverişlerini yaptılar. Herbiri alacağı sebze ve meyveyi tek tek kendisi seçti. Hiçbiri listesinin dışına çıkmadı ve hepsi bütçesine sadık kaldı. Oldukça farklı bir deneyim yaşadılar bugün. Ve bilinçli birer tüketici olma yolunda kocaman birer adım attılar.