12 Mayıs 2012 Cumartesi

Kedi Evlerimiz Sabah Gazetesi'nde


Öğrencilerimiz, geçtiğimiz ay sanat öğretmenleri Niyazi Selçuk'la birlikte bir sosyal sorumluluk projesi başlatmışlardı. Detaylarını önceki haftalarda sizlerle paylaştığımız bu proje üzerinde yaklaşık bir ay boyunca çalıştılar ve ilaç sevkiyatında kullanılan strafor kutuları sokakta yaşayan kediler için kedi evlerine dönüştürdüler. Öyle sıradan evler değildi hazırladıkları. Üzerlerine önce marker kalemlerle resimler yaptılar. Ardından bu resimlerini renklendirdiler. Kutulara kapılar açıldı ve hazırlanan rengarenk kedi evleri iki hafta önce okulumuzun bahçesinde düzenlenen serginin ardından isteyen hayvan severlere bahçelerine yerleştirmeleri için hediye edildi. Yaşam Hakkına Saygı Derneği ve Zühtüpaşa Muhtarlığı'nın da destek verdiği bu projede çocuklar hayvan sevgilerini yaratıcılıklarıyla birleştirip özel bir ürün ortaya koyarken aynı zamanda geri dönüşüm bilinçlerini de geliştirmiş oldular.
Sabah Gazetesi, Küçük Ağaç öğrencilerinin kedi evleri projesine bugünkü Cumartesi ekinde yer verdi. Çocukların, YHS Başkanı Özgün Öztürk'ten aldıkları Can Dostu sertifikaları ile kedi evlerinin önünde çektirdikleri bir fotoğraflarının da yer aldığı haberde onların duyarlı yaklaşımları da detaylı bir şekilde anlatılıyor. Küçük Ağaç öğrencilerinin sosyal sorumluluk projesiyle ilgili habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

Beylerbeyi Sarayı

İstanbul'da yaşayıp da İstanbul'u haftanın konusu yapmamak mümkün değil. İstanbul'u konu alıp bir gezi planlamamak da mümkün değil. Geçtiğimiz hafta Kedilerin ve Zürafaların konusu, yaşadıkları şehir İstanbul'du. Sınıflarında, kendileri için planlanan program çerçevesinde şehirlerini tanımaya, keşfetmeye çalıştılar. İstanbul'un en keyifli mevsimi olan ilkbahara denk getirdiğimiz konumuzu işlerken bir de geziye katıldılar ve Beylerbeyi Sarayı'nı gezdiler.



Saray içerisinde fotoğraf çekimine izin verilmediğinden fotoğraf makinemizi kaldırmak zorunda kaldık. Rehberimiz eşliğinde sarayı dolaşmaya başladık ve ondan pek çok şey öğrendik. Bize Beylerbeyi Sarayı'nın yazlık bir saray olduğunu, bu sebeple herhangi bir ısıtma sisteminin olmadığını söyledi. Sarayın altı salonu ve yirmi dört odası olduğunu da ekledi. Havuzlu Salon'daki havuz serinleme amaçlı yaptırılmıştı. Bunun dışında bir de Mavi Salon vardı. Salonlarda çok büyük avizeler asılı, çok geniş halılar seriliydi. Odalardan bazıları padişahın kabul odası, yatak odası ve yemek odasıydı. Bunlar dışında pek çok farklı odalar da vardı.



Gezimizi tamamladığımızda tekrar bahçeye çıktık. Masalara yerleştik ve çocuklar sarayın, bahçenin, bahçedeki heykellerin resimlerini çizdiler.


Böylece gezimizi tamamladık ve okulumuza döndük. Zürafalar mayıs ayı boyunca İstanbul'u tanımaya devam edecekler. Onları bekleyen bir gezi daha var önlerinde. Mayıs ayı bittiğinde her biri yaşadıkları şehri farklı yönleriyle keşfetmiş, tanımış olacaklar.