9 Mayıs 2011 Pazartesi

Topkapı Sarayı

Zürafalar Sınıfı ile nisan ayının tümünü “Kentsel Doku” konusuna ayırdık. İstanbul’un tepelerini, köprülerini, surlarını ve son olarak da saraylarını işledik. Planımız saraylar konusunu işlerken Topkapı Sarayı’na bir gezi düzenlemekti. Hava şartları elvermeyince ertelediğimiz bu gezimizi geçtiğimiz hafta gerçekleştirdik.

Perşembe sabahı erkenden koyulduk yola. Boğaziçi Köprüsü’nü geçip Beşiktaş’a indik. Dolmabahçe Sarayı’nın yanından ve Galata Köprüsü’nün üzerinden geçtik. Sarayburnu’nda surları gördük. Ve keyifli bir yolculuğun sonunda Sultanahmet’e vardık. Topkapı Sarayı’na ulaşmamız içinse kocaman kapılardan ve geniş avlulardan geçmemiz gerekti.


Önce Bab-ı Hümayun’dan geçtik ve 1.Avlu’ya yani Alay Meydanı’na ulaştık. Burada Aya İrini Kilisesi’ni gördük. 


Biletlerimizi aldıktan sonra Orta Kapı’dan geçtik ve Divan Meydanı’na geldik. Burada yer alan Kubbealtı’na dönüşte girmeye karar verip Arz Odası’ndan geçtik ve Enderun Avlusu’na devam ettik.


Burada Padişah elbiselerinin sergilendiği bölümü ziyaret ettik. Okulda, sanat atölyesinde kağıttan yaptığımız kaftanların ve feslerin gerçeklerini gördük. Şehzadelerin giydikleri gömlekler, padişahların tören kıyafetleri ve kılıçlar da vardı. Bir sonraki bölümde Hazine sergileniyordu. Fakat kuyruk o kadar uzundu ki kaşıkçı elmasını görme hayallerimizi ileri bir zamana ertelemek zorunda kalıp Mermer Sofa’ya devam ettik.


Mermer Sofa’da lalelerle kaplı çiçek bahçesini gezdik. Duvarları çinilerle kaplı, dolapları sedef kakmalı Bağdat Köşkü’ne, şehzadelerin sünnet edildiği Sünnet Odası’na girdik. Mermer terasta yer alan İftariye Köşkü’nü ve fıskiyeli havuzu gördük. Duvarlardaki çinileri ve tavanlardaki süslemeleri inceledik.



Saraydan ayrılmadan önce Divan Meydanı’nda yer alan Kubbealtı’nı gezdik. Bir zamanlar Divan-ı Hümayun’un toplandığı ve yabancı elçilerin kabul edildiği bu mekanda biz de bazı yabancı misafirlerle sohbet ettik.  


Topkapı Sarayı gezimizle Kentsel Doku konumuzu tamamlamış olduk. Birlikte çok keyifli bir gün geçirdik. Sarayın pek çok bölümünü görme imkanımız oldu. Öte yandan vaktimiz yetmediği için bir o kadar bölüme de giremedik. Anne ve babalara minik bir mesaj iletmek gerekirse, en çok Kaşıkçı Elması’nı ve Harem bölümünü göremediğimize üzüldüğümüzü söyleyebiliriz. :)

8 Mayıs 2011 Pazar

Suda Yaşayan Hayvanlar

Geçtiğimiz hafta Suda Yaşayan Hayvanlar konusunu işleyen Kediler sınıfı, bu konu ile ilgili bir de gezi düzenledi. Suda yaşayan hayvanları yakından görmek ve sınıflarındaki akvaryumlarına balık almak üzere Bağdat Petshop’a gittiler.


Mağazanın girişinde çocukları rengarenk tüyleriyle karolin ördekleri karşıladı. Ardından kafeslerinde yeni sahiplerini bekleyen farklı cinslerde kedileri ve köpekleri gördük. Mağazanın ortasında, yüksekçe bir noktadan bize sesini duyurmaya çalışan kocaman kırmızı ara papağanını izledik. Hamsterlar ve tavşanlar da vardı. Ve tabi çeşit çeşit, rengarenk balıklar…



Mağazanın dört bir yanı akvaryumlarla çevriliydi. Bir tanesi dışında hepsinde tatlı su balıkları bulunuyordu. Uzun uzun bu balıkları inceledik. Su kaplumbağalarını gördük. Deniz akvaryumunda yaşayn balıklara baktık. Palyaço balıkları biraz daha fazla ilgimizi çekti şüphesiz.


Bağdat Petshop’tan ayrılmadan önce akvaryumumuz için balık  seçtik. Artık sınıfımızda rengarenk misafirlerimiz var.