26 Aralık 2011 Pazartesi

En Tatlı Hafta

“Hayvanlar” konusu ayrı bir ilgiyle, ayrı bir heyecanla işlenir okulumuzda. En tatlı, en kıvamlı konudur, çünkü aşure hikayesi anlatılmadan bitmez. Hikayesi anlatılınca aşure kaynatılmadan olmaz. Çocukların hazırladığı aşurenin tadına da hiç doyulmaz.

“Hayvanlar” gibi renkli ve zengin bir konuyu büyük bir keyifle işledi çocuklar geçtiğimiz hafta. Sanat etkinliklerine katıldılar, hikayeler dinlediler, oyunlar oynadılar. Aşurenin hikayesini dinledikten sonra içinde pek çok hayvanıyla “Nuh’un Gemisi”ni yaptılar.



Sonunda sıra geldi aşureyi kaynatmaya. Yine hep birlikte mutfakta toplandık. Bonelerimizi takıp hazırlandık.


Kayısıları ve incirleri kestik,  narları ayıkladık, bir yandan da kuru yemişlerin tadına baktık.




Tahıllar mutfakta hazırlanmıştı. Kalan malzemeler de çocuklar tarafından hazır edilince aşure kaynatıldı, ikindi kahvaltısına yetiştirildi. Hepimiz afiyetle yedik. Lezzetini anlatmaya gerek var mı? Sizlere gönderdiğimiz aşureler çocuklarımızın hünerinin ispatıdır bizce.

Konumuz keyifli olunca, ağzımızın tadı da yerinde olunca zaman su gibi akıp geçti. Ağız dolusu güldük,


Yardımlaşarak boyumuzdan büyük işlerin altından kalktık.


Sınıflarımızda oyunlar oynadık,



Bahçede açık havanın tadını çıkardık.

Ve yorulunca da…

İki de doğum günü vardı. Kediler sınıfından Onur’un ve Sarp’ın doğum günü kutlamalarına katıldık.



Böylece bir hafta göz açıp kapayıncaya kadar geçiverdi. Ama yine eğlenceli ve hareketli günler bizi bekliyor. Bu hafta yeni yıl partimiz var okulumuzda. En güzel giysilerimizi, hatta kostümlerimizi giyip 2011’in son partisinde bir araya gelecek, oyunlar oynayıp doya doya dans edeceğiz.

19 Aralık 2011 Pazartesi

Kutulardan Neler Çıktı Neler

Tüm meşguliyetimiz kutulardı geçtiğimiz hafta. Neler çıkarmadık ki içlerinden… Mesela çocuklar vardı kocaman bir tanesinde.

Bir diğerinde ise Hatice Öğretmen…


Rengarenk süsledik bir kutuyu. Kumaşlar ve tüyler yapıştırdık. Sokak kedileri için kulübe yaptık. Rahat mı diye kontrol de ettik.


Dümdüz açtık kutuları, serdik yere, boyadık hep birlikte. Kutuların ya içindeydik ya da çevresinde.

Bir de gök cisimleri konusu vardı tabi. Geçtiğimiz hafta dünyamızı tanıyan kediler ve zürafalar bu defa gözlerini uzaya çevirdiler. Farklı gök cisimleri hakkında sohbet ettiler. Güneş sistemimizi keşfettiler. Hatta kendi kestikleri ve renklendirdikleri gezegenlerle minik bir güneş sistemi oluşturdular.

Ardından katıldıkları orff oyununda uzaylı olduklarını hayal edip uzaylı gibi yürüdüler.

Dünyamızla diğer gezegenleri karşılaştırdılar. Atmosfer hakkında bilgilendiler. Ardından oksijenin varlığını gösteren bir deney yaptılar.

Sonra mı? Sonrası bahçe zamanı. Gözler gökyüzünden aşağı indi. Bir ebe seçildi. Zürafaların son günlerde en sevdiği oyun başladı; "Yerden Yukarıda".

Haftanın tek konusu kutular ya da gök cisimleri değildi şüphesiz. Yerli Malı Haftası’nı da kutladık. Öğrencilerin evlerinden getirdikleri meyveler, pestiller ve kuruyemişlerle kocaman bir sofra kurduk. Bu sayede ülkemizde yetişen ürünleri de tanımış olduk. Meyvelerle ilgili tekerlemeleri dinledik. Bir yandan da sofranın tadını çıkardık.

Tüm öğrenciler kutlamaya başlarına taktıkları meyve ve sebze resimli bantlarla katıldılar. Fakat Kelebekler sınıfından Defne Aydınoğlu, kıyafetini de günün anlamına uygun seçmiş, teyzesinin kendisi için basmadan diktiği elbisesini giymişti.

Geçtiğimiz hafta bir de aile katılımı gerçekleşti. Zürafalar sınıfından Sarp Besler’in annesi Gökçe Hanım, öğrencileri hazine avına çıkardı. Zürafalar, okulun farklı yerlerine yerleştirilmiş ipuçlarının peşine düştüler. Her ipucu bir bilmeceydi aslında. Bilmeceyi çözdüklerinde bir sonraki ipucunu nerede ya da kimde bulacaklarını öğreniyorlardı. Sınıflar ve ofisler arasında epey bir dolaşan zürafalar herbir ipucunu yardımlaşarak başarıyla çözdüler ve sonunda hazinelerine ulaştılar.


Bir de doğum günü kutlamamız vardı. Kediler sınıfından Zeynep Sarı’nın yeni yaşını kutladık hep birlikte. Nice yaşlara Zeynep!

Önümüzdeki hafta hayvanlar alemine dalıyoruz. Hem de tüm öğrencilerimizle birlikte. Çok keyifli ve bir o kadar da lezzetli bir hafta bizi bekliyor. Çünkü aşuremizi de bu hafta içerisinde hazırlıyoruz. Bakalım çocukların elinden çıkan aşureyi beğenecek misiniz.  

14 Aralık 2011 Çarşamba

Sarı Yapraklar

Yılın her haftası için bir simge belirlememiz gerekseydi, aralığın ilk haftasınınki büyük olasılıkla "yapraklar" olurdu. Sarı yapraklar... Ağaçların döküp çocukların topladığı, elleriyle, ayaklarıyla dokunarak tanımaya çalıştıkları, resmettikleri, kağıttan benzerlerini kestikleri kocaman, sarı yapraklar...

Pek çoklarını hüzünlendiren bu sarı yapraklar, Küçük Ağaç'ta yepyeni anlamlar buldular. Örneğin keyif ve heyecan... Kocaman yaprakların üzerinde yürürken damarlarını ayak tabanlarında hissetmenin keyfi ve yaprakların dokusunu keşfetmenin heyecanı.


Ya da uyum ve yaratıcılık... Birlikte bir eser ortaya çıkarmak için gösterilen uyum ve bu eseri oluştururken ortaya konulan yaratıcılık.



Zebralar ve Kelebekler geçtiğimiz haftayı yaprakların arasında, birbirinden güzel etkinliklere katılarak geçirdiler. Bu esnada Kediler ve Zürafalar biraz daha büyük bir şeye odaklanmışlardı; "Dünyamız". 

Önce dünyamız hakkında sohbet ederek başladılar keşif turlarına. Yer kürenin katmanları hakkında bilgilendiler. Daha iyi kavrayabilmek için maketini yaptılar.



Farklı bir projede atık materyalleri kullanarak dünyamızı oluşturdular. Güneş sistemi içerisindeki gezegenleri ve dünyamızın bu gezegenler arasındaki konumunu öğrendiler.



Yeryüzünü keşifleri sırasında kendi küçük adalarını da oluşturdular.



Okulda herbir sınıf türlü türlü keşiflere sahne olurken, mutfak da oldukça hareketliydi. Kelebekler epey bir zaman geçirdiler tezgah başında. Önce üzümlü kek yaptılar.


Bütün haftayı yapraklar arasında geçirince dayanamadılar bir de lahana sarma hazırladılar.


Böylece haftayı yer kürenin üzerinde ve dökülen yaprakların altında tamamladık. Hafta sona ermeden küçük bir prensesin doğum günü partisine de katıldık. Zürafalar sınıfından Elifnaz Ambarcı yeni yaşını Küçük Ağaç'ta bizlerle birlikte kutladı. Nice mutlu senelere Elifnaz.


Söylediğimiz gibi, bizim için sarı yapraklar bambaşka anlamlar taşıyor. En özgün eserlerimizin fonunda onları kullanabiliyoruz. Damarları arasına arkadaşlarla geçirilen çok keyifli zamanları sığdırabiliyoruz. Ve aralık ayının ilk haftasını bir şey sembolize edecekse, biz yaprakları seçiyoruz.

8 Aralık 2011 Perşembe

Matisse ve Lydia Delectorskaya

Aile katılımı etkinliklerimiz tüm hızıyla devam ediyor. Bugün de çok yaratıcı ve keyifli bir etkinlik gerçekleşti okulumuzda. Kelebekler sınıfından Defne Özcan’ın annesi Öznur Hanım, kasım ayının sanatçısı Matisse’in bir eseri üzerinden renkli bir çalışma yaptırdı çocuklara.

Öznur Hanım önce birer dosya kağıdı dağıttı. Herbir kağıdın üzerinde farklı desenler vardı ve hangi renkle boyanması ya da kaplanması gerektiği yazıyordu. 


Öğretmenlerin de yardımıyla şişe kapakları, pastel boyalar, kumaşlar ve ipler verildi çocuklara. Kağıdın üzerinde belirtilen renge uygun olarak desenler ya boyandı ya da üzerlerine malzemeler yapıştırıldı.


Çalışma bittiğinde Öznur Hanım kağıtları bir puzzle gibi birleştirdi ve ortaya Matisse’in 1947’de yaptığı Lydia Delectorskaya Portresi çıkıverdi ortaya. Tabi bambaşka bir yorumla… 


Bu çalışma bizim çok hoşumuza gitti. Hemen merdivenlerin başına, okula gelen ziyaretçilerimizin rahatça görebilecekleri bir noktaya astık. Bir gelip görmenizi tavsiye ederiz kelebeklerin Lady Delectorskaya’sını.

Matisse'in Lydia Delectorskaya'sı
ve Kelebekler'in Lydia Delectorskaya'sı

5 Aralık 2011 Pazartesi

Kasım Ayından Kareler

Günler hızlı geçiyor. Hele de çocuklarla birlikteyken ve keyifli bir programı takip ediyorken... O kadar ki kasım ayının son on gününden sizlere aktarım yapma fırsatını bir türlü bulamadık. İşte geçtiğimiz iki haftadan bazı haberler ve kareler...

Zürafalar ve Kediler'in işlediği konulardan biri "Kullandığımız Araç ve Gereçler"di. Pek çok farklı meslek hakkında bilgi sahibi oldular, farklı farklı araçlar gördüler ve hatta kullanarak deneyimlediler. Örneğin tamir oyuncakları ile tamircilik, evden getirdikleri tencerelerle aşçılık yaptılar. Elektrikli süpürgeyle sınıflarını süpürdüler. Bisiklet tamircisine ve erkek kuaförüne giderek buralarda kullanılan araçları incelediler.




Sanat dersinde kum baskı yaptılar, tutkal üzerine kazıma tekniği uyguladılar. 



Zebralar sınıfının etkinlikleri oldukça lezzetliydi. Sınıfça muzlu pasta ve meyve salatası yaptılar. Bir de ilginç parti düzenlediler; Kırmızı Parti. Kırmızı kıyafetlerini giyip, yüzlerine kırmızı kalpler çizdiler. Kırmızı örtülerle kapladıkları masalarında kurabiyelerini yediler ve vişne sularını içtiler. Kıpkırmızı danslar edip kırmızı oyunlar oynadılar.






Bir parti de Zürafalar sınıfından Deniz Arya Köktekin için verildi. Beş yaşını dolduran Arya, tüm arkadaşlarıyla birlikte doğum gününü kutladı.




Geçtiğimiz haftanın konusu ise "Haberleşme" idi. Kediler kendi hazırladıkları telefonlarla birbirlerine seslerini duyurmaya çalıştılar. Zürafalar, mektuplarını güvercinlerinin ayaklarına bağlayarak okulun içerisine uçurdular.





Zürafalar hafta boyu sol ellerini çalıştırdılar. Sol elleriyle ve sol adımlarıyla başladıkları danslara katıldılar. Çiftlere ayrılıp karşılarındaki arkadaşlarının sol eliyle yaptığı hareketlere bedenleriyle eşlik ettiler. Kızların "zarif" hareketleri, erkeklerin "geniş" hareketleriyle birleşince ilginç danslar ortaya çıktı.





Kelebeklerin öğretmenleriyle sohbetleri sırasında gördük ki herbiri tüm sebze ve meyveleri ayırt etmeden ve severek yiyorlar. Yine de sevdikleri sebze ya da meyveyi ismini vermeden tanımlamalarını istediğimizde elma, muz, üzüm ve havucun diğerlerine göre biraz daha fazla tercih edildiği ortaya çıktı. 



Geçtiğimiz hafta ilk tiyatro etkinliğimizi gerçekleştirdik. Geçen sene de okulumuza gelerek bizlere Kayıp Eşya Bürosu'nu sergileyen Tiyatro Bereze yine okulumuzdaydı. Bu defa Çok Soğuk isimli oyunlarını sergilediler. Anaokuluna giden bir çocuğun uyumamakta direnmesi üzerine annesinin ona odasındaki objeleri canlandırarak anlattığı hikayeyi izlediğimiz oyunu çocuklar çok beğendi.



Diğer bir tiyatro performansını da Zürafalar sınıfı öğrencilerinden izledik. Maskeli Fare hikayesini oyunlaştıran Zürafaların herbiri rollerini başarıyla canlandırdılar. Maskeli Fare rolünde izlediğimiz Selim Güzeliş'in performansı ise gerçekten dikkat çekiciydi.




Böylece kasım ayını bitirmiş olduk. Yeni haftayla birlikte, okulumuzdan ayın sanatçısı Kerem Görsev'in caz tınıları yükseliyor. Çocuklar, ayın yazarı Roald Dahl'ın yarattığı birbirinden ilginç karakterlerle haşır neşir. Zebralar ve Kelebekler bu hafta sapsarı yapraklar kullanacakları etkinlikler yapacaklar. Kediler ve Zürafalar ise Dünyamız konusunu işlerken çevre bilinçlerini de kuvvetlendirecekler. Ve aralık ayının son günlerine doğru yeni yıl heyecanı saracak hepimizi. Uzun sözün kısası, keyifli bir aralık ayı bizi bekliyor.