Yaz Okulunda İlk Hafta

Yaz okulumuzda birinci haftamızı tamamladık. Çocuklar için farklı bir haftaydı çünkü yüzme derslerine başladılar. İlk derslerinin gerçekleştiği salı günü heyecanları yüzlerinden okunuyordu. Büyük bir merakla havuza gidecekleri saati beklediler. Ve sonunda da suyla kucaklaştılar.

 

Ders her zamanki gibi ısınma hareketleriyle başladı. Ardından havuz kenarına oturup ayak çırpma egzersizleri yapıldı. Büyük bir keyifle en yükseklere su sıçratıldıktan sonra suya girildi ilk kulaçlar atıldı.

 

 

 

Yaz okulumuzdaki etkinliklerimizi de aynı kış aylarında olduğu gibi belirli bir tema çerçevesinde planladık. Bu temaların konu edildiği atölye çalışmaları hazırladık. İlk iki hafta için de "böcekler" konusunu seçtik. Rengarenk kanatları olan ya da ilginç sesler çıkaran, kimi ışık saçan, kimi ağ ören bu varlıkların renkli dünyasında biraz zaman geçirmek istedik.

Seramik dersimiz için keyifli bir konu oldu böcekler. Çocuklar çamuru ellerine alır almaz ilgilerini çeken bir böceği şekillendirmeye başladılar. Ve kısa sürede masanın üzeri örümcekler, kelebekler ve uğur böcekleriyle doldu.

 

 

İngilizce dersimizin konusu da böcekler oldu. Çocuklar ismini öğrendikleri böcekleri beden dilleriyle arkadaşlarına aktarmaya çalıştılar.

Hayal gücü atölyemizin ilk hikayesi James ve Dev Şeftali oldu. Kocaman bir şeftalinin üzerinde okyanusu aşan James'in dev böceklerle kurduğu dostluk hikayesini dinledik. Ardından hangi böceklerle arkadaş olmak isteyeceğimizi, onlarla neler yapabileceğimizi tartıştık. Çok ilginç ve sevimli fikirler geldi çocuklardan.

Haftanın son günü fotoğraf dersimiz vardı. Öğrencilerimizin pek çoğu kendi kameralarını getirmişlerdi. Getirmeyenler de okulumuzun kamerasını kullanarak bu derse katıldılar. Önce bahçeye çıkıp uzunca bir süre gözlem yaptık. Okulumuzun bahçesini pek çok küçük varlıkla paylaştığımızı keşfettik. Ardından kameralarımızı elimize alıp gözümüze çarpan, ilgimizi çeken görüntüleri yakalamaya çalıştık.

Cuma gününün son çalışmasını mutfakta gerçekleştirdik. Menüde patates salatası vardı. Biz de minik bir dokunuşla patates salatasını şenlendirmek istedik.

 

Tüm bu çalışmalardan geriye yine de epeyce bir zamanımız kaldı. Biz de bol bol oyun oynadık. :) Yaz mevsiminin bize sunduğu avantajı kullanıp bahçeye çıktık; doya doya koştuk, zıpladık, tırmandık ve oynadık.

 

Yaz okulumuz keyifli başladı. Öğrencilerimiz farklı atölye çalışmalarına katılarak yepyeni deneyimler edinme fırsatını yakaladılar. Suyla temas ettiler, yüzme yolunda hızla ilerlemeye başladılar. Ve daha da önemlisi bol bol açık havada zaman geçirdiler. Görünen o ki keyifli bir yaz bizleri bekliyor.

Son Aile Katılımları ve Kitap Bağışları

2012-2013 eğitim dönemi sona erdi. Artık yaz okulu zamanı. Son derece keyifli bir program çerçevesinde öğrencilerimizle buluşmaya başladık bile. Çalışmalarımızı ve etkinliklerimizi düzenli olarak bloğumuz üzerinden sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Fakat yaz dönemine ait paylaşımlarımıza başlamadan önce haziran ayı içerisinde gerçekleşen son iki aile katılımımızı aktarmak istiyoruz.

Haziran ayının son haftasında misafirimiz olan velilerimizin her ikisi de Kelebekler sınıfındandı. Önce Kerem Bal'ın annesi Esra Hanım'la bir araya geldik. Esra Hanım rengarenk bir sanat etkinliği planlamış ve parmak boyaları, simli boyalar, pullar, boncuklar getirmişti yanında. Masanın üzerine beyaz bir pano yerleştirdi. Panonun üzerine sarı bir daire yapıştırdı. Çocuklar önce simli boya tüpleriyle çalışmaya başladılar. Sarı dairenin etrafını bu ışıltılı boyalarla renklendirdiler. Ardından parmak boyalarına geldi sıra. En keyiflisi... Eller boyandı.

 

 

Boyalı eller sırayla sarı dairenin etrafına bastırıldı. Ve yavaş yavaş bir güneş figürü oluşmaya başladı. Rengarenk ışıklar saçan kocaman bir yaz güneşi... Esra Hanım'ın getirdiği boncuklarla güneşin gülümseyen yüzü de ortaya çıkıverdi. Ve Kelebekler sınıfının bu sıcacık eseri girişteki panomuzda sergilenmek üzere yerini aldı.

 

 

Bu senenin son aile katılımını Ela ve Umut Gürseller'in annesi Demet Hanım gerçekleştirdi. Demet Hanım da öğrencilerimizin çok hoşlanacakları bir katılım planlamış ve bir hikaye kitabı getirmişti.

 

 

 

Akıllı Tavşan ve Aslan hikayesini dinleyen öğrencilerimize (ve tabii bizlere) hikayenin sonunda Ela ve Umut'un güzel bir sürprizi oldu. Bu kitabın da içinde yer aldığı beş kitaplarını okul kütüphanemize hediye ederek koleksiyonumuzun genişlemesine destek verdiler.

 

Söz kitaplardan açılmışken son birkaç hafta içerisinde kütüphanemizin ne kadar zenginleştiğini belirtmeden geçemeyeceğiz. Pek çok öğrencimiz kendi kütüphanelerinden seçtikleri kitaplarını okulumuza hediye ederek Küçük Ağaç Kütüphanesi'ne destek verdiler.

 

Zebralar sınıfından Elvan Ada Esin, Yalvaç Ural'ın Bal Avcısı Küçük Piti kitabını, Kelebekler sınıfından Bilge Duru İpekoğlu ise Korsan Gemisi kitabını getirdi okulumuza.

 

 

Kerem Bal'ın farklı bir sürprizi vardı geçtiğimiz ay. Oyuncakları arasından seçtiği arabalarını getirmişti. Onları verirken çok heyecanlıydı. Arabalarını arkadaşlarıyla paylaşmak için getirdiğini söyledi. Hızla fotoğrafını çektik ve onu sürprizini yapıp arkadaşlarını şaşırtmak üzere sınıfına götürdük.

Zürafalar sınıfından Deniz İpek Kurt da kütüphanemizin bağışçıları arasında yer aldı. Hediye ettiği kitaplar arasında daha çok fabllar yer alıyordu.

 

 

Kediler sınıfından Defne Özcan, Minik Ayı Vadu serisinden bir kitap getirmişti. Aynı sınıftan Seçkin Yaşar öğrencilerimizin favorileri arasında yer alan Maskeli Fare'yi, Zürafalar sınıfından Zeynep Naz Yiğitbaş ise Orman Hayvanları kitabını hediye etti. Ada Defne Aydınoğlu ise farklı yaş gruplarına hitap edecek üç değişik kitap seçmişti kütüphanemiz için.

Finlandiya'dan yeni dönen Poyraz Vilho ve Aatos Yavuz İnel kardeşler, ziyaretimize geldiklerinde yanlarında onlarca kitap getirdiler. Aralarında yabancı yayınlarında yer aldığı tüm bu kitapları Küçük Ağaç Kütüphanesi'ne hediye ettiler. Aynı gün Lila Baltalı da pek çok kitabını okulumuza getirerek kütüphanemizin zenginleşmesine destek verdi.

 

 

Kütüphanemiz, öğrencilerimiz sayesinde her geçen gün daha da büyüyor. Yaklaşık üç yıl önce, mevcut kitaplarımızla oluşturduğumuz kütüphanemizin raflarında artık dizi dizi, rengarenk yayınlar yer alıyor. Bir çocuk kütüphanesinin en büyük destekçisinin çocuklar olması ne kadar da güzel, öyle değil mi?