5 Haziran 2012 Salı

Simla Sunay'la Öykü ve Resim - II

Haftalar hızla ilerliyor. Simla Sunay Öykü ve Resim Atölyesi'nde altı ders geride kaldı bile. Çocuklar öykülerden yola çıkarak eserler oluşturmaya, farklı sanatçıları tanımaya ve renkleri keşfetmeye devam ediyorlar. Neler mi yapıyorlar? Çalışmalarından örnekleri Haziran ayı sonunda gerçekleşecek Küçük Ağaç Sene Sonu Sergisi'nde görme imkanını bulacaksınız. Biz şimdilik Simla Hanım'ın geçtiğimiz üç haftaya ait değerlendirmelerini sizlere aktaralım.



3.   Hafta “Uyku Paylaşılabilir mi?”  (16 Mayıs 2012)

Neleri paylaşırız? Bir elmayı... Bir odayı (pardon mağarayı)... Ya uykuyu?

“Kırmızı Elma” adlı resimli öyküyü okuduk ve “paylaşma” kavramı üzerine derin sohbete daldık. Feridun Oral’ın yazıp resimlediği bu harika eserin bazı bölümlerini değiştirdik. Yeniden yazdık. Sonrasında parmaklarımızı boyalara daldırdık ve öykü değgin dokunuşlarla resmimizi yaptık. On parmağımızda on renk var bizim. Ya da şöyle mi demeli renkleri uslu uslu paylaşır parmaklarımız!


“Kırmızı Elma”, Feridun Oral, YKY, 2011



Lila Baltalı


Ali Efe Bostan


4.   Hafta “Yapı Yaparken Öğretmenim Ağaçtır Benim”  (21 Mayıs 2012)

Doğada köşeler yoktur. Her şey kıvrımlıdır. Yumuşak geçişlidir. Köşesizdir.  Ağaç, yaprak, çiçek, kertenkele ve hatta insan bedeni de.

Bu hafta Katalan mimar Antoni Gaudi’yi tanıdık. Gaudi binalarını yaparken doğayı örnek alıyor ve bir ağacı ustası sayıyordu. Köşesiz biçimler çiziyor, eğriler yuvarlaklarla bitiriyordu yapılarını.

Gaudi ile ilgili sunumu izledikten ve bir çocuk kitabını inceledikten sonra kendi köşesiz evimizi tasarladık. Pencereler, kapılar, bacalar, çatılar her şey eğriseldi, her şey iç içeydi ve dans ediyordu. Tıpkı doğada olduğu gibi.

“Building On Nature: The Life Of Antoni Gaudí”, Rachel Rodríguez, Resimleyen: Julie Paschkis, Henry Holt & Company, 2009





Deniz İpek Kurt





5.   Hafta “Miró ve Boynuzları” (28 Mayıs 2012)

Bu hafta Katalan ressam Joan Miró Ferra’yı tanıdık. Picasso ile beraber çalışmalar yapan Miró, modern resim için en az Picasso kadar önemli bir ressamdır. Heykelleri ile Barselona kentine Gaudi kadar renk katmıştır. Resimleri çocuk resimlerini andırdığı için bana göre çocukların en sevdiği ressamlardan biridir.

Miró’nun resimleri üzerine sohbet ettik. Biçimleri tanımlamaya çalıştık. Onun resimleri tek bir şeyi söylemiyordu bir çok şeyi söylüyordu. Resimleri tek yönlü değildi. Tersi düzü yoktu. Çevire çevire inceledik resimlerini. Ne kadar çok konuşsak o kadar azdı. İşte buna soyut resim deniyordu. Soyut resim tıpkı sonsuzluk gibiydi. Kim baksa başka bir şey görüyordu.

Ama bütün resimlerinde yakaladığımız ortak bir biçim vardı yine de. Boğa boynuzları...

http://fundaciomiro-bcn.org
http://joanmiro.com/





Defne Aydınoğlu

Arat Kosova

4 Haziran 2012 Pazartesi

Piknik Keyfi

Kahvaltıyla başlayıp mangalla devam eden, bol oyunlu, bol sohbetli, bol eğlenceli bir organizasyonda buluştuk bugün. Sabahın erken saatlerinden itibaren eski, yeni pek çok öğrencimiz ve aileleriyle Küçük Ağaç pikniği için bir araya geldik. Her yıl olduğu gibi Ludwik Dohoda'nın geniş alanında, ceviz ağaçlarının altındaki uzun masalara yerleştik.



Tam anlamıyla bir keyif günüydü. Güneşli ve sıcak bir pazarı kocaman ağaçların gölgesinde sohbet ederek geçirdik. Çocuklarsa kurdukları çeşit çeşit oyunlarla günün tadını çıkardılar, geniş arazide enerjilerini attılar.


Hemen salıncaklar kuruldu. Futbol takımları oluştu. Evden getirilen oyuncaklar çıkarıldı.




Voleybol, su savaşı, halat çekme, çimlerde yuvarlanma ve türlü türlü top oyunları... Yoruldukça kısa bir çay, kahve molası verip dinlendik. Ardından yine oyunlara döndük. 





Çok keyifli bir pazar günüydü. Yaklaşık on iki saati birlikte geçirdik. Ve böylece koca bir kışın yorgunluğunu ve yağmurlu geçen mayıs ayının kasvetini beraberce eğlenerek geride bıraktık.