13 Şubat 2011 Pazar

Ve Karşınızda Flat Stanley!

Sizlerle tanıştırmak istediğimiz birisi var; Flat Stanley. Zürafalar sınıfından Dora Horasan sayesinde tanıdık onu. Çok sempatik biri. Dost canlısı. Üstelik de minicik. Bir dosya kağıdından daha küçük. Seyahat etmeyi ve yeni insanları, farklı kültürleri tanımayı çok seviyor. Bir zarfın içinde yolculuk ediyor. Gittiği yerler hakkında bilgi edinip, tanıdığı insanlarla fotoğraflar çektirip kısa zamanda geri dönüyor. Onun sayesinde biz de farklı ülkelere gitmiş, yeni dostlar edinmiş, farklı kültürler hakkında bilgi edinmiş oluyoruz.


Geçen aralık ayında Stanley'nin bizim için yapacağı ilk yolculuk öncesinde yukarıdaki fotoğrafı çektirdik. Dora'nın teyzesi Tuğçe Özocak'ın Antwerp'te yaşayan Belçikalı arkadaşı Marilyn Roland'ın yanına gidiyordu Stanley. Marilyn'e bir mektup yazdık. Ondan Stanley'i Antwerp'te dolaştırmasını, gün içerisinde onunla neler yaptığını bize yazmasını ve birkaç da fotoğraf çekmesini istedik. Sonra da PTT Müzesi'ni ziyaret ettiğimiz gün Sirkeci Büyük Postane'den yolcu ettik Stanley'i.

Aradan birkaç hafta geçti. Ve Ocak ayının sonuna doğru kocaman bir zarf içerisinde, yanında kaıln bir mektup ve pek çok resimle geri döndü Stanley. Merakla açtık Marilyn'den gelen mektubu. Önce kendini tanıttı, ardından çektiği fotoğraflar aracılığıyla yaşadığı evi gösterdi bize. Sonra Stanley'le birlikte günlerini nasıl geçirdiklerini anlattı.


Birlikte şehri dolaşmışlardı. Karlar altındaydı Antwerp. Yorulunca bir kafeye girip sıcak kakao içmişlerdi. 


Bir yerden bir yere gitmek için bisiklet kullanmışlardı. Stanley, bisikletlerin önüne monte edilen, çocukların oturduğu özel bir koltukta dolaşmıştı.


Marilyn'in çalıştığı ofise bile gitmişti Stanley. Oradaki insanlarla tanışmıştı. 


Antwerp'te noel kutlamalarına da katılmıştı. Işıklarla süslenmiş sokaklarda dolaşmış, evdeki gerçek çam ağacına tırmanmıştı.



Bir gün de yanlarına Philippe'i alıp Brugge'e gitmişlerdi. Oradaki buz müzesini ziyaret etmiş, buzdan kaydıraktan kaymışlardı.

Stanley, Belçika'da Marilyn'le keyifli günler geçirip bol bol gezdikten sonra yanımıza geri döndü. Getirdiği mektupta anlatılanlar çok ilginç geldi bize. Bisikletlerin önüne takılan çocuk koltukları, noelde evlerde süslenen gerçek çam ağaçları ve buzdan kaydırak... Herbirini tek tek inceledik, üzerlerinde uzun uzun konuştuk. Çam ağacına tırmanan Stanley'nin Örümcek Adam'a mı yoksa bir meleğe mi benzediği konusunu aramızda tartıştık. Ve sonra tek tek Stanley'i kucağımıza alıp hasret giderdik.




Stanley çok yakında yeni bir seyahate çıkacak ve bizim için farklı bir ülkeye giderek yeni bir insanla tanışacak. Fakat o gün gelene kadar şimdilerde zamanını Küçük Ağaç'ta dinlenerek geçiriyor.