2 Aralık 2010 Perşembe

Tak Takıştır Partisi

Bugün okulumuzda Tak Takıştır partimiz vardı. Birlikte hoşça vakit geçirebilmek için  oyun salonumuzda bir araya geldik. Takıp takıştırdığımız aksesuarlarımızla da partiye biraz daha eğlence katmaya çalıştık.

Parti öncesinde, tüm öğrencilerimiz evlerinden getirdikleri ya da öğretmenlerinden aldıkları aksesuarlarla hazırlıklarını tamamladılar. Kız öğrenciler takıları, tokaları, çantaları, şapkaları, eldiven ve atkılarıyla çok renkliydiler. Erkek öğrencilerse kravatları, papyonları, bereleri, şapkaları ve gözlükleriyle cıvıl cıvıldılar. Pek çoğu öğretmenlerine yüzlerini de boyatmıştı.

Öğrencilerin aksesuarlarını ve hazırlıklarını sergiledikleri defileyle başlayan parti oyunlar ve danslarla devam etti. Hep birlikte eğlenen ve dans eden öğrencilerin görüntüsü ise tam anlamıyla bir renk cümbüşüydü.




Küçük Fırıncılar

Besinler konusu kapsamında yapmayı planladığımız fırın gezimizi nihayet bugün Kediler Sınıfı ile birlikte gerçekleştirdik. Gezi öncesinde öğrencilerimiz aşçı şapkalarını takarak kendi ekmeklerini hazırladılar. Yoğurdukları ekmek hamurlarını şekillendiren ve sonrasında tepsiye yerleştiren çocuklar daha sonra okulumuzun biraz ilerisindeki Fırınım'a doğru yola çıktılar.

Fırına vardıklarında çocuklara önce ekmeğin nasıl hazırlandığıyla ilgili bilgi verildi. Buğdayların toplanıp nasıl işlendiği ve una dönüştürüldüğü anlatıldı. Farklı farklı illerden getirilen unların fırınlarda nasıl hamur haline dönüştürüldüğü gösterildi. Kocaman teknenin başında hamurun yoğruluşunu seyreden çocuklar daha sonra fırının başına geçerek ekmeklerin nasıl pişirildiğini izlediler. Kendi hazırladıkları ekmeklerin fırına girişini gördüler. Fırın gezisinin sonunda yanlarında getirdikleri paralarla evlerine götürmek için birer ekmek aldılar. Ne var ki ekmeklerin çoğu okula varana kadar yarıya inmişti bile.

Fırın gezileri sayesinde her gün yedikleri ekmeklerin nasıl hazırlandığını öğrenen Kediler Sınıfı öğrencileri, akşamüstü kahvaltısından sonra fırından gelen, kendi hazırladıkları ekmekleri afiyetle yediler. Kendi ellerinin tadı bulaşmış olacak ki, ekmeklerinden geriye kırıntı bile bırakmadılar.