Veda Partisi

Aslında bir veda partisi değildi planladığımız. Niyetimiz bir pijama partisi vermekti. Geçtiğimiz sene ilkini düzenlediğimiz pijama partimiz çocukların - ve tabii bizlerin - çok hoşuna gidince bir sonraki yıl her dönem için birer parti vermeyi planlamıştık. Fakat ikinci dönem sonundaki yoğunluk devreye girince bu organizasyon haziran ayının sonuna kadar ötelendi ve bir veda partisine dönüşüverdi. Neyse ki bu, bizim eğlencemizden herhangi bir şey eksiltmedi.

Organizasyon şekli değişti belki ama partimizin başlangıç noktamız yine bir kitap oldu. Peter Pan ve Pippi Uzunçorap'tan sonra Kumkurdu'nu seçtik bu defa kendimize. Haziran ayı içerisinde Kelebekler, Kediler ve Zürafalarla Kumkurdu'nun Zackarina'yla olan maceralarını okuduk. Dünyaya, olaylara ve arkadaşlığa getirdiği kendine özgü yorumları tartıştık. Hayali arkadaşlar üzerine sohbet ettik. Onunla geçirdiğimiz birkaç hafta hepimizin çok hoşuna gitti. 

Partimiz kitaptan iki bölüm okuyarak başladı. Ve yine ilginç aktarımlar geldi kitabın ardından. Örneğin "karanlık" üzerine sohbet ederken öğrencilerimizin hiçbirinin karanlıkla ilgili bir sorunu olmadığını hatta karanlığı bir eğlence kaynağı haline getirdiğini fark ettik. Karanlıkta yalnız kaldığında ışın kılıcı oyuncağının ışığıyla keyiflenen, uykuya dalmak üzere olan bebeklerini kontrol etmeden uyuyamayan ve tabii babalarına uyuyor taklidi yapmaktan hoşlanan öğrencilerimiz büyük bir keyifle karanlıktaki maceralarını bizlerle paylaştılar. 

Kitabımız bittiğinde hazine avı başladı. Kumkurdu'nun bıraktığı sürprizi bulmak için çocuklar salıncakların altına, kaydırağın tepesine, kümesin tellerine bırakılmış ipuçlarını topladılar. Her ipucu bir sonrakine götürdü onları. Ve nihayet küçük leziz ödülü bulmayı başlardılar. 

Ağızlar da tatlanınca sıra geldi danslara. Çocuklar hep birlikte dans ettiler. Çember olup kendi özgün figürlerini sergilediler. Öyle figürler ki kameramız yakalamakta yetersiz kaldı. Çok eğlenceli görüntüler çıktı ortaya.

Favori oyunlarımızdan biri olan "heykel"i oynadık. Çocuklar koltuktan çiçeğe, şemsiyeden Superman'e dönüştüler. 

Partinin en güzel kısmı ise finali oldu. Öğrencilerimiz öğretmenlerinin taklidini yaptılar. Işık Hanım'ın masası başında çalışması, Ahu Öğretmen'in kitap okuyuşu, Gülizar Öğretmen'in ders içi halleri, Zülkar Hoca'nın çocukları çalıştırışı, Gina Öğretmen'in gösteri öncesi uyarıları başarıyla sergilendi çocuklar tarafından. Yazık ki onların performanslarını gösteren herhangi bir fotoğraf yok elimizde. Tahmin edebileceğiniz gibi filme almak çok daha anlamlı göründü bize. :)

Tam da heyecanımız doruktayken, yan bahçedeki ağacın ardından (!) annelerin bizi izlediğini fark ettiğimizde ve fark edildiklerini anlayan anneler partimizi bastığında - :D - organizasyonumuz sona erdi. 

Bir partiyle bile olsa vedalar hüzünlü oluyor. İçimizdeki hüznü biraz olsun hafifletense önümüzdeki hafta başlayacak olan yaz okulumuz için planladığımız etkinlikler. Çok güzel geçecek iki aylık bir dönem bizi bekliyor. Bol gezili, bol partili, bol bahçeli, bol eğlenceli bir yazda birlikte olmak dileğiyle...

Satranç Çocukları

Haziran ayı, çocuklar için bütün kış gerçekleştirdikleri çalışmalarının karşılığını alma dönemi oluyor. Satranç öğrencilerimiz de bu süreyi aynı şekilde değerlendiriyor ve seneyi düzenledikleri bir turnuva ile kapatıyorlar.

Satranç dersini alan öğrencilerimizin çoğu geçtiğimiz yıl başlamışlardı bu oyunu oynamaya. Aralarına katılan yeni arkadaşlarıyla birlikte başarılı bir sene geçirdiler ve hızla ilerlediler.

Çocuklar, satranç taşlarının hareketlerini öğrendikten sonra özel hamlelere geçtiler. Piyonun terfi etmesi, rok atmak ve pat gibi hamleleri yapabilen öğrencilerimiz düşünerek uzun uzun oynayabilecek düzeye geldiler. Konsantrasyonları yükseldi. Artık mat yaparak oyun bitirebiliyorlar.

Satranç öğrencilerimiz bu yılın son dersinde yine bir turnuva düzenlemeyi tercih ettiler. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen turnuva oldukça çekişmeli geçti. Ve sonunda öğrencilerimizin her biri ufak birer hediyeyle ödüllendirildi.

Bu kadar keyifle ve başarıyla satranç oynayan öğrencilerimizin bu oyunu ilerleyen yıllarda da devam ettireceklerine ve satrançla iç içe geçirdikleri zamanın onlara eğlencenin çok ötesinde kazanımlar sağlayacağına yürekten inanıyoruz. Ve bir kere daha onları tebrik ediyoruz.

Yıl Sonu Sergimiz

Çocuklara sorsak “Okulda en çok nereyi seviyorsun?” diye, yüksek ihtimalle tamamına yakını “Bahçeee!” diye cevap verir. Çocuk cıvıltılarıyla çınlar bahçemiz. Hareket ve enerji doludur. Bir köşede top oynayanlar, diğer köşede ip atlayanlar, arkada salıncakta sallananlar, tavşanlarımızı ve kaplumbağamızı besleyenler… Sınıfa sığmayıp da bahçeye taşan, öğretmenleriyle etkinlik yapanlar… Biz hepimiz çok severiz bahçemizi. Senenin kapanışını da yine bahçemizde, yıl sonu sergimizle yaparız.

O cıvıltı, enerji ve hareket dolu bahçemiz yıl sonu sergisiyle renk cümbüşüne dönüşür. Çocukların sene boyunca hazırladıkları eserler dört bir yana yerleştirilir. Yerlere sığmaz, merdivenleri tırmanıp göğe yükselir. Ve hepsini bir arada görünce biz bile şaşarız yapılan işlerin güzelliğine.

Fikret Mualla, Joan Miro, Paul Cézanne, Friedensreich Hundertwasser, Hikmet Barutçugil, Pablo Picasso, Frida Kahlo, Anish Kapoor, Richard Serra, Vladimir Kush… Uzun bir liste. Aralarında ressamlar, heykeltıraşlar, mimarlar ve ebru sanatçıları var. Hepsinin ortak noktası ise bu yıl Küçük Ağaç öğrencilerine konuk olmuş olmaları. Çocuklar, onların yapıtlarını incelediler, onlardan esinlenerek kendi eserlerini oluşturdular.

Eğitim programımız içerisinde belirlediğimiz temalar da kendilerini gösterdi çocukların eserlerinde. İrili ufaklı bal arıları, rengarenk dinozorlar, çeşit çeşit çiçekler, İstanbul’un sembolleri ve daha pek çok farklı temaya sergide yer verildi.

Sanat ve seramik öğretmenimiz Erdegül Hanım eşliğinde her ay en az bir kere çamurla çalışan öğrencilerimizin seramik eserleri de sergiye dahil edildi. İzleyicisini içine çeken detay yoğun bir çalışma gibiydi seramiklerin durduğu masa. Her birini tek tek inceleyince çok keyifli figürler, çok hoş renk dokunuşları değdi izleyenlerin gözlerine.

Ve tabii onlarca resim vardı sergimizde. Resim asılabilecek her nokta sergi için kullanıldı. 

Bazı eserler izleyicileri için epey davetkardı. Kulübemizin içerisinde yer alan kukla perdemiz çocukların en çok dikkatini çeken ve onları oyuna davet eden yapıtlardan biriydi. Televizyonumuz da pek çok çocuğun oyununda muzip bir çerçeve içerisinde yerini aldı. Kısacası izleyicisiyle iletişim kurabilen eserler üretmişti bu yıl öğrencilerimiz.

Saat ikiden okulun kapanış saatine kadar devam etti yıl sonu sergimiz. Gelen velilerimizi çocukları karşıladı ve birlikte dolaştılar bahçemizdeki eserlerin arasında. Kendi yapıtlarını anne ve babalarıyla paylaşan öğrencilerimizin heyecanları ve mutlulukları yüzlerinden, gözlerinden, hareketlerinden, işin doğrusu tüm vücutlarından okunuyordu.

Tek gün süren sergimiz öğrencilerimizin içlerindeki renkleri dışa yansıtmaları açısından çok başarılıydı. Birbirinden güzel eserler artık toplandı. Yaratıcılarına teslim edilmek üzere okulumuzda bekliyor. 

Sahne Çocukların

Aylarca süren çalışmaların sonuna konulan kocaman, renkli, ışıl ışıl nokta gibidir sene sonu gösterisi. Bütün sene yapılan çalışmalardan oluşturulan keyifli bir seçkinin ailelere sunumudur. Yoğun bir emek ve büyük bir heyecandır. Öğretmeninden öğrencisine herkes kalbi atarak bekler o günü. Ve aileler koltuklarda yerini aldığında sahne çocuklarındır artık.

Geçtiğimiz pazar günü sene sonu sunumumuz vardı. Birbirinden özel danslar ve şarkılar hazırladı çocuklar aileleri için. Ve sahnede bu çalışmalarını sergilediler. Bizler de büyük bir keyif ve gururla izledik onları.

Her yıl olduğu gibi Türkçe ve İngilizce koro ile başladı sunumumuz. Ardından altı yaş öğrencilerimiz İngilizce dersinde hazırladıkları kısa bir drama çalışması sergilediler. 

Ardından Orff dansları başladı. Sahne alan her sınıf, biri müzik öğretmenleri Aylin Hanım, diğeri sınıf öğretmenleri eşliğinde olmak üzere ikişer dans hazırlamışlardı. İzleyenler için renk cümbüşü oldular, balıklar gibi yüzdüler, kelebekler gibi uçtular.

Aylin Hanım'ın davetiyle sahneye çıkan velilerimiz de bir Orff dansı sergilediler. Birkaç dakika içerisinde hazırlandıkları bu dansta onlar da aynı çocuklar gibi uyum içerisinde hareket ettiler.

Perküsyon öğrencileri ritmleriyle izleyicileri coşturdular, küçük balerinler sahneye koydukları Rus dansı ile herkesi kendilerine hayran bıraktılar. Jimnastik öğrencileri ise aylarca devam ettikleri derslerde yaptıkları çalışmaları içeren bir sunum gerçekleştirdiler.

Ve finalde mezun öğrencilerimiz çıktılar sahneye. Pek çoğu üç yıldır Küçük Ağaç'lı olan, birlikte geçirdikleri seneler içerisinde küçücük yaşlarından çok daha büyük arkadaşlıklar kuran çok özel bir sınıfı mezun ettik bu sene. 2014 yılı Zürafalar sınıfı kep ve cüppleri ile ailelerinin karşısına çıktılar, Işık Hanım'dan ilk diplomalarını aldılar. 

Bu yılki sene sonu gösterimizi özel kılan diğer bir güzellik de program sunumunu mezun öğrencilerimizin gerçekleştirmesi oldu. Arda Tunç Aydınoğlu, Egehan Demirel, Zeynep Sarı, Seymi Mazliyah, Deniz İpek Kurt, Dora Horasan, Kuzgun Üsküdarlı, Sarp Besler, Ali Cahit Besler, Defne Seydan ve Ece Yıldırım bizleri bu çok özel günümüzde yalnız bırakmadılar. Kendilerinden sonra gelen Küçük Ağaçlı kardeşlerini sunmak üzere sahne aldılar. Onların varlığı sahnemizi zenginleştirdi. Okulumuzun ileriye doğru fırlattığı okların ne büyük bir hızla ve ne kadar güzel hedeflere doğru ilerlediğini gösterdi bizlere. Ve tabii her yıl daha da genişleyen Küçük Ağaç ailesinin gururunu yaşattı hepimize.

Aylarca süren koca bir eğitim yılı artık sona eriyor. Çocuklar çok çalıştılar bu sene. Küçükler okula gelmek, bütün gün öğretmenleri ve arkadaşlarıyla zaman geçirmek başarısını gösterdiler. Ardından pek çok yeni şey öğrendiler. Daha büyük olanlar becerilerini geliştirdiler, güzel eserler verdiler. Ve en büyüklerse ilkokula hazırladılar kendilerini. Biz her bir öğrencimizi bu yıl gösterdikleri başarılardan dolayı ayrı ayrı kutluyoruz.

Ve bir kere daha gösteri esnasında çektiği fotoğrafları bizlerle paylaşan çalışma arkadaşımız, aynı zamanda da velimiz Tarkan Kılıç'a teşekkür ediyoruz.