Resme başlamadan okulun bahçesinden topladığımız az
sayıdaki yeşil yaprağı elimize aldık, evirdik çevirdik, tanıdık, keşfettik. Ne
renkti bu canlı yapraklar? YEŞİL. Ne güzel damarları var bu yaprakların... Ne
güzel can yolları... Dokunduk! Gıcır gıcır bir ses geliyor. Beyaz resim
kâğıdımıza bu yaprakları sürterek yeşil rengini elde ettik. YAPRAKLAR KALEM
OLDU! Kâğıdımıza yeşil yeşil can yolları çizdik.
Sonra Türkan öğretmenimizin tren yolundan
gelirken topladığı çok sayıdaki kuru yaprağı inceledik. Elimize aldık. Ne farkı
vardı kuru yaprakların canlı yapraklardan? Avucumuzda evirdik çevirdik. Ne
renk, ne renk? Sarııı... Turuncu... Kahverengi... Kızıl... Aaaa sesi bile
değişik bu yaprakların. Haşır huşur, haşır huşur bir ses geliyor, katır kutur,
katır kutur...
Peki, biz bu yaprakları yeşil boyamızla yeniden
canlandırabilir miyiz? Sanat ne içindir? Sanat sanat için midir? Sanat toplum
için midir anneler babalar? Sanat doğa içindir! Elbette biz bu yapraklara can
verebiliriz! Kâğıt üzerinde de olsa.
(Türkan öğretmenimize çok teşekkür ederiz. Ayrıca
Gökçe öğretmenimize de bu güzel fotoğrafları için müteşekkiriz.)
Simla Sunay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder