24 Ocak 2013 Perşembe

Haydarpaşa Tren İstasyonu

Kediler ve Zürafalar sınıfı bu hafta "taşıtlar" temasını işlemeye başladılar. Kara, deniz ve hava ulaşımında kullanılan taşıtlar hakkında bilgi alıyor ve bu araçları inceliyorlar. İlk akıllarına gelen ve en yakından tanıdıkları, otomobiller şüphesiz. Trafikte gördükleri diğer ulaşım araçları hakkında da epeyce bilgiye sahipler. Kara ulaşım araçları söz konusu olduğunda muhtemelen en sınırlı bilgiye ve deneyime sahip oldukları araç, trenler.  En azından düne kadar öyleydi. Dün, "taşıtlar" konusuyla örtüşen bir gezi gerçekleştirdik ve  Zürafalar sınıfından Deniz İpek Kurt'un babası Turgut Bey'in misafiri olarak Haydarpaşa Tren İstasyonu'na gittik.

 

Haydarpaşa Tren İstasyonu'nda bize ilk olarak trenleri ve trenlerin markizlerini gösterdiler. Önce eski bir trene bindik. Koltuklarına oturduk. Camlarından dışarıyı seyrettik. O sırada bir makinist geldi ve bizi gruplar halinde markize aldı. Buradaki düğme ve kolların ne işe yaradığını anlattı. Direksiyon gibi görünen aletin aslında sadece treni hızlandırmaya ya da yavaşlatmaya yaradığını öğrendik. Trenler raylar üzerinde gittikleri için direksiyona ihtiyaç duymuyorlardı.



DSCF9208

Hemen ardından yeni trenlerden birine bindik. İlkinden oldukça farklıydı. Her şeyden yolcu bölümü ayrı vagonlardan oluşmuyor, tünel gibi uzayıp gidiyordu. Koltuklar yepyeniydi. Markiz bölümünde de daha çok düğme ve aynı zamanda treni ve istasyonu gösteren monitörler vardı.


DSCF9214

Trenlerin yanından ayrılmadan önce bize yardımcı olan makinistten bir ricada bulunduk. Trenin düdüğünü öttürmek istedik. Bizi kırmadı ve birkaç kere düdüğü öttürüp Haydarpaşa ziyaretimizi orada bulunan herkese duyurduktan sonra trenlerin yanından ayrıldık. Tren İstasyonu'nun önünde yer alan, 1884 yılında yapımı tarihi lokomotifi inceledik.


Gezimiz sadece trenlerle sınırlı kalmadı. Haydarpaşa'nın idari binasını da dolaştık. Önce güvenlik bölümüne gittik. Bu odada Tren İstasyonu'nun her yanını gösteren monitörler vardı. İstasyonun önünde yer alan bir kamera aracılığıyla bize İstanbul'un karşı kıyısını izlettiler. Topkapı Sarayı'nı gördük. Yaklaşmaktan olan vapur ve motorları inceledik. Hatta martılara zumladık. Son olarak binanın girişinde yer alan kameranın birkaç dakika önceki kayıtlarına dönerek kendimizi izledik. Kendilerini kocaman ekranda görmek çocukları epey keyiflendirdi.


Güvenlik odasının ardından kumanda odasına geçtik. Yirmi dört saat açık olan bu odada tren hatlarının göründüğü kocaman, ışıklı bir pano vardı. Normal şartlarda ışıl ışıl olan pano, sadece Haydarpaşa - Pendik hattı açık olduğu için eskisi kadar yoğun değildi. Haydarpaşa'nın yollarını ve makaslarını gösteren ayrı bir pano daha vardı. Hepsini uzun uzun incelemeden bu odadan ayrılmadık.


DSCF9264

İdari binanın en üst katı da çok keyifliydi. Bu katta, eskiden padişahın dinleme odası olan ve şimdi toplantılar için kullanılan odayı gördük. Ziyaretimizin sonunda bize güzel de bir sürpriz yaptılar. Çocukların her birine birer kitap ve balon hediye ettiler.

DSCF9292

Haydarpaşa Tren İstasyonu gezimiz çok heyecan vericiydi. Trenleri yakından inceleme imkanını yakaladık. İstanbul'un sembollerinden biri haline gelmiş tarihi Haydarpaşa Tren İstasyonu'nun idari binasını gezdik. İstanbul'u Haydarpaşa'dan izledik. Gezi öncesinde çocukların bir kısmı hiç trene binmemişti. Dönüş yolundaysa her biri makinist koltuğuna oturmuş, birkaç düğmeye dokunmuş ve hatların nasıl kontrol edildiğini görmüştü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder