2 Temmuz 2012 Pazartesi

Simla Sunay ile Öykü ve Resim - III


Simla Sunay Öykü ve Resim Atölyesi'nin son üç haftasında çocuklar, birbirinden keyifli çalışmalar gerçekleştirdiler. Farklı malzemelerle tanıştılar, üç boyutlu eserler ortaya koydular. Öğrencilerimiz, sekiz hafta süren atölye çalışmalarında yarattıkları eserleri sene sonu sergimizde, kendilerine ait ayrı bir köşede sergilediler. Böylece çalışmalarını bir bütün halinde izleme imkanını buldular. Şimdi küçük sanatçılar için tatil zamanı. Yaz sonunda yeniden bir araya gelmek üzere çalışmalarına ara verdiler, dinleniyorlar.

6.   İzlenimci Ressamları İzliyoruz (4 Haziran 2012)

Küçük ressamlarımızdan, renk, biçim algısını ölçmek ve geliştirmek için resmin orijinaline bakarak boyama yapmalarını istedik. Paris’teki Musée d'Orsay yayını boyama kitaplarının yardımıyla, Paul Signac, Pierre-Aguste Renoir, Vincet Von Gogh ve Edgar Degas’ın başyapıtlarını renklendirdiler. Renk, biçim algısı yanında dokuyu da tanıdılar.

Paul Signac, Women at the Well, 1892, oil on canvas, Musée d'Orsay



7. Paul Cezanne'ın Atölyesi (11 Haziran 2012)


Bu hafta kâğıttan dışarı çıkıyoruz. 3 boyutlu dünyanın içine giriyoruz. Ve ellerlimizi çamura buluyoruz…

Bir ressam nasıl çalışır? Nerede çalışır? Nelere ihtiyaç duyar? Paul Cézanne’ı tanıdık ve atölyesini inceledik.

Hep beraber, kil kullanarak bir ressam atölyesi tasarladık.


Paul Cézanne’ın Fransa-Provence’te bulunan Atölyesi




8. Peçete Ne İşe Yarar? (18 Haziran 2012)

3 boyutlu çalışmaya devam ediyoruz. Duyularımızla nesneleri tanıyoruz. Beyaz peçetenin yardımıyla hayal gücümüzü tetikliyoruz.

Peçete ne işe yarar? Konuşuyoruz. İlk cavap: restoranda bir arkadaşımızın adresini yazmaya. Unuttuğumuz şeyleri not almaya…

Peçete yalnızca burun silmeye mi yarar? Çocukların cevapları gösteriyor ki, değil. Peçete; bir örtü, bir şal, bir şapka, bir bıyık, sakal ve daha pek çok şey olabilir.

Peçeteye dokunuyoruz. Nasıl bir malzeme bu böyle? Yumuşak sert? Havaya atıyoruz. Uçuyor. Yırtıyoruz. Kolay. Dolma gibi sarıyoruz. Sertleşti. Güçlendi. Sopa gibi oldu. Şimdi yırtalım. Zor.

Ne çok şekle girdi.

Ve her biri farklı biçimde kesilen beyaz maket kartonundan oluşan arazimize, tahta çıtalar ve beyaz peçete yardımıyla bir çadır kent kurduk. Ee biraz da yeşillik olsa hiç fena durmayacak. Hah işte böyle…





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder