2 Haziran 2015 Salı

Pierre Loti Tepesi'nden İstanbul'a Bakış

Mayıs ayının son gezisinde Pierre Loti Tepesi'ne gitmeye karar verdik. İstanbul'u bir de oradan görmek istedik. Şansımıza havanın yumuşak olduğu bir sabahtı. Her nasılsa trafik de rahattı. Keyifli bir yolculuğun ardından tepeye ulaştık.
P1080457
Bulunduğumuz noktadan çok geniş bir alanı gözlemledik. Binlerce bina yan yana, arka arkaya uzanıyordu önümüzde. Hepsi birer minyatüre benziyordu.
P1080463
Camilerin minareleri hemen belli ediyorlardı kendilerini. Haliç, köprülerinden çok ortasındaki iki adacıkla ilgi çekiciydi çocuklar için. Acaba oraya insanlar gidiyorlar mıydı, gidiyorlarsa ne yapıyorlardı? 
P1080472
Ama en heyecan verici olan teleferikti. Aynı anda zıt noktalardan yola çıkan iki teleferiğin kablo boyunca devam eden yolculuğunu izledik birlikte. 
P1080474
.Ardından masalara yerleştik ve çocuklar izlenimlerini resmetmeye başladılar. 
P1080475
Resimler tamamlandığında öğle yemeği zamanı gelmişti. Birer ayran eşliğinde yanımızda getirdiğimiz sandviçlerimizi yedik. Açık havada, güzel bir manzara karşısında, arkadaşlarla birlikte yenildiğinden olsa gerek, en keyifli öğle yemeklerimizden biriydi.
P1080485
Dönüşe geçmeden önce Pierre Loti'nin İstanbul'da kaldığı dönemlerde sıklıkla geldiği tarihi kahveyi de ziyaret ettik. Önce onun fotoğraflarına baktık. Ardından kendimiz hatıra fotoğrafı çektirdik. 
P1080508
Mayıs ayı gezilerimizi İstanbul'a ayırmıştık. Bahara uyanan şehrimizi en keyifli zamanında en özel noktalardan gözlemledik. Artık çocuklar bir yerden bir yere giderken yaşadıkları şehrin sembollerini takip ediyor, onlara değer veriyorlar. Boğaz'dan geçerken Kız Kulesi'ni soruyor, Galata Kulesi'ni gördüklerinde heyecanlanıyor, surları ilgiyle izliyorlar. İstanbul'un hazineleri onların da hazineleri oldu artık. Her biri daha da değerlendi. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder