21 Kasım 2011 Pazartesi

Reçel Zamanı

Turşular kurulalı yirmi günü geçti. Muhtemelen tadına bakmışsınızdır artık. Sıra geldi reçel kaynatmaya. Çarşamba günü hep birlikte masaların başına geçtik, kolları sıvadık, ayvaları küçük küçük doğradık. Yoruldukça ara verip tadlarına da baktık.


Ardından Işık Hanım'ın ayvaları mutfak robotunda rendelemesini izledik. Rendelenen ayvaları kocaman bir tencereye doldurduk ve üzerine şeker döktük. Daha sonra kaynatılmak üzere tencereyi mutfakta bırakıp sınıflarımıza döndük. Artık kış için reçelimiz de hazır.


Reçel kaynatmanın haricinde çok keyifli başka etkinlikler de oldu bu hafta. Örneğin Kediler Sınıfı ilk aile katılım etkinliklerini gerçekleştirdiler. Zeynep Sarı'nın anne ve babası çocuklar için çok eğlenceli bir kukla gösterisi sergilediler. Kırmızı Başlıklı Kızı canlandırdıkları gösterileri çocukların beklediğinden oldukça farklıydı. Mesela bu hikayede çağrıldıklarında perde önüne gelen aslan ve fil vardı. Üstelik de oyunun sonunda kötü kalpli olmayan, sadece acıkınca ne yapacağını şaşıran kurt, nasıl davranması gerektiğini öğreniyor ve iyi bir kurt oluyordu. Çocuklar kahkahalar arasında izlediler bu kukla gösterisini.



Zürafalar un üzerinde çizgi çalışmaları yaptılar. Öğretmenlerinin tahtaya çizdiği farklı şekilleri onlar da un üzerine aktarmaya çalıştılar.



Sanat dersi yine çok eğlenceliydi. Bir çorap, birkaç boncuk ve bir tutam kağıt şeridini kullanarak rengarenk kuklalar yaptık. Sonra da onları oynattık.



Orff saatlerinde her sınıf farklı farklı oyunlar oynadı. Kelebekler, "Örtünün Altında Ne Var?" oyununu oynadılar. Orff enstrümanları eşliğinde oynanan bu oyunu geçen haftaki yaşantı grubumuza katılan velilerimiz artık biliyorlar. Kedilerin oyunu ise "Sevimli Hayvanlar"dı. Bu oyunda da çocuklar Orff enstrümanlarını kullandılar. Farklı hayvanların sesleri için farklı enstrümanlar belirlediler. Örneğin kedi için çelik üçgen, leylek için marakas, kurbağa için guiro kullandılar. Ve enstrümanlar eşliğinde şarkılarını söylediler.



Hava soğuktu, ama bahçe keyifliydi. Hele de çığlık atma oyunu oynayınca...


Zürafalar sınıfının bu haftaki konusu "Suda Yaşayan Hayvanlar"dı. Bir ara onları çok amaçlı salonda küçük bir kılıç balığı sürüsü halinde gördük. Kılıçlarını birbirlerine değdirmeden yüzüyor, ağa takılan arkadaşlarını kurtarıyor, balıkçıya yakalandıklarında da ölü taklidi yaparak ondan kurtuluyorlardı.


Zürafalar, "Suda Yaşayan Hayvanlar" konusu kapsamında cuma günü bir sunum gerçekleştirdiler. Kedilerin de dinleyici olarak katıldıkları bu sunumda herbiri seçtikleri bir deniz canlısını resimler eşliğinde arkadaşlarına tanıttılar. Hayatlarının bu ilk sunumuna çok güzel hazırlanmışlardı. Ama çok da detaya girmeden zürafaların bu çalışmalarını ayrı bir yazıda aktarmak daha keyifli olacak.

Cuma günü bir de ziyaretçileri vardı zürafaların. Sarp Besler hamster'larını getirdi sınıfa. Mert ve Beyza adındaki bu hamster çiftinin altı tane de yavrusu vardı. Bütün günü sınıfta geçiren hamster ailesini öğrenciler uzun uzun gözlemlediler.


Bir de doğum günü kutladık bu hafta. Kelebekler sınıfından Defne Myra Sulam dördüncü yaşına girdi. Doğum günün kutlu olsun Defne!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder